| Müvekkil hapiste ve birkaç saat içinde, göçmenlik duruşmasına çıkacak. | Open Subtitles | موكلتنا في الحجز و بعد عدة ساعات ستذهب لجلسة استماع |
| O test, yeterlik duruşmasına gerek olup... | Open Subtitles | هذا الاختبار النفسيّ يحدّد الحاجة لجلسة استماع لتقييم الأهليّة من عدمها |
| Bak, Dan'in şartlı tahliye duruşmasına gitmek zorundayım, ...ama öncesinde, beni dinlemelisin. | Open Subtitles | اسمعي عليّ الذهاب لجلسة استماع دان، ولكن قبل ذلك؟ |
| Biz gerçek katillerin, sahte katilin duruşmasına mı gitmemizi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدينا نحن ، القاتلون الحقيقيون الذهاب لمحاكمة القتل الوهمية ؟ |
| Anne,Alison'ın duruşmasına gideceğim. | Open Subtitles | امي، سأذهب لمحاكمة أليسون |
| Şimdi de af duruşmasına çıkıyor ve ardından anayasa mahkemesinde şansını deneyebilecek. | Open Subtitles | والآن فهو يحظى بجلسة استماع للحصول على عفو, حينها بإمكانه تجربة حظه مع المحكمة العُليا. |
| Yetişkin mahkemesine transfer olursun ve orada da kefalet duruşmasına çıkabilirsin. | Open Subtitles | سيتم نقلك لمحكمة للبالغين وستمرين بجلسة لتحديد الكفالة |
| Dan'in duruşmasına git olur mu, bunu halletmek için başka bir zaman buluruz. | Open Subtitles | هلاّ .. هلاّ ذهبت لجلسة استماع دان وبعدها سنجد الوقت للوصول الى حلاً ما |
| Öncesindeki duruşmaya gelmiyorsa asıl dava duruşmasına hiç gelmez. | Open Subtitles | ولكنه لم يذهب ، واذا لم يذهب لجلسة استماع قبل المحاكمة، فـ هو لن يذهب للمحاكمة، |
| Ki bu nedenle bizim kefaletin geri ödenmesi duruşmasına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ولهذا نحتاج لجلسة لإبطال الكفالة |
| Şartlı tahliye duruşmasına mı gitti? | Open Subtitles | هل ذهبت لجلسة إطلاق سراحه؟ |
| Bugün Carrie'nin duruşmasına gittim ve onun tekmeler ve çığlıklar eşliğinde sürüklenerek götürüldüğüne şahit oldum. | Open Subtitles | ذهبت لجلسة استماع (كاري) اليوم وراقبتها بينما يتم حجزها تتخبط وتصرخ |
| - Jason'ın duruşmasına hazırlanmalıyız. - Hayır, senin işin o. | Open Subtitles | (نحتاج للاستعداد لجلسة (جايسون - لا، هذا عملك - |
| Stack'in duruşmasına mı gidiyorsun? | Open Subtitles | أأنت ذاهب لمحاكمة "ستاك"؟ |
| Bay Agos çoktan fon kaynağı duruşmasına maruz kaldı bile. | Open Subtitles | لقد مر السيد (آغوس) بجلسة لمعرفة مصدر المال من قبل |
| - Sheila'ya sürpriz bir ziyaret için Boston'a bir uçak bileti ayırdığımı duydum... ve senden yarınki McBain duruşmasına çıkmanı istiyorum. | Open Subtitles | -أجل، لقد سمعت أنّني حجزت تذكرة إلى بوسطن لمفاجأة (شيلا ) وأريدكِ أن تهتمي بجلسة (مكباين) غداً |
| Bırakın da Senatör Diaz duruşmasına katılmayacağımı sansın. | Open Subtitles | فلتدعوا السيناتور (دياز) يعلم أنني لن أتواجد بجلسة إستماعه |