| Bizim durumumuzda ise, bie sembolü tasarlamak ve yapmak için kullanmak istiyoruz. | TED | وهذا الأمر ، في حالتنا نريد أن نستخدمه لتصميم وعمل رمز معين. |
| Buna katılıyorum ama bizim durumumuzda birimiz ötekinden çok daha yetişkin. | Open Subtitles | أوافقك الرأي ولكن في حالتنا هذه أحدنا أكبر بكثير من الأخر |
| Şu durumumuzda onları indiremeyiz. Mecbur kalırsak onları arkamıza takmamız gerekecek. | Open Subtitles | لا يمكننا قتالهم في حالتنا الراهنة، سنضطرّ لاقتيادهم بعيدًا إن اضطررنا. |
| Bizim durumumuzda, Tokyo'nun dağlarına gitmemiz gerek; nesiller boyunca giysi üreten küçük bir fabrikaya. | TED | في حالتنا اضطررنا للذهاب إلى جبال طوكيو إلى مصنع صغير كان يصنع ملابس الكيمونو لأجيال. |
| İnsanlar bitki temelli beslenseler, bireysel sağlığımızda, ulusal sağlık durumumuzda ve içinde yaşadığımız fiziksel dünyada göreceğimiz değişiklikler çok derin olurdu. | Open Subtitles | إذا تبنَّت الناس نمط الغذاء النباتي، التغييرات التي سنراها بصحتنا الفردية، بحالتنا الصحية الوطنية، |
| Bu, nesnenin yeniden oluşturulmadan önce, bilgisinin tamamen alınmış olmasını sağlıyor, ya da, bizim durumumuzda, bir insanın. | Open Subtitles | هذا يضمن أن لدية كل المعلومات قبل أن يعيد تجميع الأجسام أو في حالتنا, الشخص |
| Dinle. durumumuzda çok yakında bir değişiklik olabilir. | Open Subtitles | إسمع ، حالتنا ربما ستتغير قريباً جداً .. |
| Bizim durumumuzda, o şey oradayken, asla başaramayız. | Open Subtitles | في حالتنا الراهنة، مع وجود ذلك الشيء بالخارج، لن ننجو قط |
| Bu hafta hep beraber kayıp oğlun dönüşü hikayesini hatırlayalım yada bizim durumumuzda kızın. | Open Subtitles | هذا الأسبوع دعونا نتذكر مثال الأبن الضال، فِىَ حالتنا ، الفتاة الضاله. |
| Şu an ki durumumuzda fikir bolluğu içinde olduğumuzu sanmıyorum ve bunu söylediğim için beni bağışlayın ama bu fikir içimi rahatlattı. | Open Subtitles | لا أعتقد انه في حالتنا هذه نملك خيارات واعذرني لقول هذا |
| Ya da bizim durumumuzda 7 yıl bizim için umudumuzdan ve özgürlüğümüzden vazgeçtiğimiz süre olmuştur. | Open Subtitles | أو في حالتنا يجب على سبع سنوات أن تفسح المجال لوقت للأمل والحرية |
| Tedavinin nasıl hayat değiştirebileceğini ilk elden biliyorum ve kanserin ailede yaratabileceği duygusal çöküntünün oldukça farkındayım ki bizim durumumuzda iki genç kızım da bu duruma dahildi. | TED | أعلمُ شخصيًا كيف يبدو الأمر بوجود علاجٍ مغيّرٍ للحياة، وأنا على معرفة تامة بالدمار بالعاطفي الذي سيحدثه السرطان على العائلة، الذي شمل في حالتنا ابنتينا الصغيرتين. |
| Bizim durumumuzda bu Bay Jimmy Price. Piramidin tepesindeki adam. | Open Subtitles | في حالتنا , ذاك هو السيد جيمي برايس انه رأس الهرم , |
| Bizim durumumuzda başka çaresi yok. | Open Subtitles | في حالتنا لا يوجد حل آخر |
| bizim durumumuzda bu bir dezavantaj. | Open Subtitles | في حالتنا انها ليست حسنه |
| ama bizim durumumuzda klişelere başvurulmaz. | Open Subtitles | لكنها لم تنفع في حالتنا |
| Ama bizim durumumuzda Kingsbridge'in geleceği, bu köprüye bağlı. | Open Subtitles | ولكن في حالتنا هذه، وجود (كنغزبردج) بذاتها وقف عليه |
| Ya da bizim durumumuzda, indirim sezonundan önce. | Open Subtitles | في حالتنا قبل فجوات السقوط |
| - Bizim durumumuzda değil. | Open Subtitles | - ليس في حالتنا |
| Ya da bizim durumumuzda geybek. | Open Subtitles | أو gayby، في حالتنا. |