| Umarım bundan elli yıl sonra, insanlar benim tedavimi duyacak ve bir kişinin bu ilkel bilime nasıl katlandığına bakıp dehşete düşecekler. | TED | لذا أتمنى أن يسمع الناس بعد 50 سنة بالعلاجات التي أخذتها و يشعروا بالفزع من أن أحدهم قد تحمل علم بدائي كهذا. |
| Onlara sahip çıkan kimse olmadığına göre, çığlıklarını duyacak kimse de yok. | Open Subtitles | وحيث أنه لا يوجد من يطالبنا بهم فلا أحد سيسمع صراخهم |
| Burada neler olduğunu duyacak. Bunu kaldıramaz. | Open Subtitles | ستسمع بما يحدث في الخارج هنا لن تتقبل الأمر |
| Ginn geminin belleğinde, ...dışarı çıkınca seni daha iyi duyacak değil ya. | Open Subtitles | إنها فى ذاكره السفينه ليس كأنها يمكن أن تسمعك بشكل أفضل أو أسوء فى الخارج عندك |
| Çevredekiler bir patlama duyacak ve bütün bunlar haberlere çıkacak. | Open Subtitles | الجيران سيسمعون الانفجار سيكون الامر فى الاخبار |
| O zaman çığlıklarını duyacak kimse olmayacak. | Open Subtitles | و عندها لن تجدين شخصا يسمعك و أنت تصرخين |
| Bağırma! Herkes duyacak! | Open Subtitles | لا تصرخ بصوتٍ عالٍ؛ سيسمعك الجميع |
| Diyakozlar sosyalizm vaaz ettiğinizi duyacak. | Open Subtitles | هل يجب على الشماس أن يسمع . الوعظ عن الاشتراكية |
| Onu düğün hediyemi duyduğu zaman gör. Seninle çok gurur duyacak. | Open Subtitles | إنتظر حتى يسمع عن هدية زفافي هو سيكون فخور بك |
| Kapangil oyuncak kamyonu duyacak, kedinin ciğere koştuğu gibi koşacak. | Open Subtitles | أي جرابويد يسمع شاحنة لعبة، يذهب بعده مثل قطة إلى كاتنيب |
| Ve ayriyeten, eğer bunu yapmazsan, herkes bunu duyacak. | Open Subtitles | زائد، إذا أنت لم تفعلى ذلك كلّ شخص سيسمع عنه |
| Kral onun yaptıklarını çok yakında duyacak ve çocukları tam anlamıyla sefil olacak. | Open Subtitles | سيسمع الملك بإجرائاتها قريباً وسيحرم أطفالها بالكامل |
| Burada neler olduğunu duyacak. Bunu kaldıramaz. | Open Subtitles | ستسمع بما يحدث في الخارج هنا لن تتقبل الأمر |
| - Yapma. O bir avukat olacak. Daha da kötülerini duyacak. | Open Subtitles | إنّها في طريقها لتكون محامية ستسمع أسوأ من ذلك |
| Bırakın gideyim! - Virginia, Bayan Hart seni duyacak. | Open Subtitles | -فيرجينيا " ، إن الآنسة " هارت " سوف تسمعك " |
| İşçi Partisini destekleyen binlerce kişi bunu duyacak..., ...Nazilere ve Gestapo'ya karşı 5 yıl boyunca savaşmış kadınlar ve erkekler! | Open Subtitles | الآلاف من أنصار حزب العمل سيسمعون ذلك الرجال والنساء الذين يحاربوا النازيين لمدة خمس سنوات |
| Seni duyacak. Silahı var, güç onda. | Open Subtitles | هو ممكن يسمعك هو معاه مسدس يبقى هو الريس |
| - Sessiz ol, seni duyacak. | Open Subtitles | أهدأ، سيسمعك. وماذا سيحدث إذا سمعني؟ |
| - Bu utanç verici.Komşular duyacak. - Burda sadece katiller yaşıyor. | Open Subtitles | سيسمعنا الجيران- ان كل جيراننا من السفاحين- |
| Bir araba ağaca tosladığında bunu duyacak kimse yoksa bile, | Open Subtitles | اذا اصتدمت السيارة بالشجرة فلا يوجد هنا احد لسماع الصدمة |
| Senin deli olduğunu söylerler! Ayrıca, bizi kim duyacak? | Open Subtitles | بأنّك مجنونة وعلى أية حال ، مَنْ سـ يسمعنا , لا أحد هنا |
| - Beni duyacak. | Open Subtitles | صهْ ، سوف يسمعني |
| - Biri söylediklerini duyacak olursa... - Bırak duysunlar. | Open Subtitles | لو سمعك أحد تقول هذا الكلام دعيهم يسمعوا |
| Bütün mahalle seni duyacak. | Open Subtitles | ستسمعك الحارة بأكملها. |
| - Bayan Brooks bizi duyacak! - Artık umurumda bile değil! | Open Subtitles | السيدة بروك ستسمعنا لا أهتم بعد الآن |
| Sessiz ol. Seni duyacak. | Open Subtitles | إبقي هادئة فقط ، سيسمعكِ |