| Jeff Han'ın bu yeni model teknoloji konusunda ne söylediğini duyalım. | TED | دعونا نسمع ما لدى جيف هان ليقوله عن هذا تكنولوجيا فتية جديدة. |
| Bu taraftan da gelsin, duyalım! | Open Subtitles | هيا، دعونا نسمع من هذا الجانب من المسرح. |
| Tamam, seri katilin ve cadıların yüzleştiği sahneler için diğer fikirleri de duyalım. | Open Subtitles | حسنًا, لنسمع أفكارًا أخرى بشأن أماكن يمكن أن يتواجه فيها القاتل المتسلسل والساحرات. |
| -Bir duyalım. -Hayır, o kadar iyi değil | Open Subtitles | حسنا دعنا نسمعها كلا إنها ليس تلك الجيدة |
| Sanırım bir teklifle geldiniz. duyalım bakalım. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنكم أتيتم بعرض دعونا نسمعه |
| - Çok iyi bir fikrim var. - Pekala, duyalım. | Open Subtitles | ـ حضرتنيّ فكرة رائعة جداً ـ حسناً، لنسمعها |
| Hadi söyle işte. Güzel. duyalım hadi! | Open Subtitles | حسناً , قوليها , هيا , رائع , دعينا نسمع ذلك |
| Öyle olsun, senin Hintli aksanını duyalım. | Open Subtitles | حسناً، آيها البارع، دعنا نسمع لكنتك الهندية |
| Şu paçavralarınızı çkarın da yüzlerinizi görüp isimlerinizi duyalım. | Open Subtitles | هيا إخلعو معاطفكم لنرى وجوهكم و نسمع أسمائكم |
| Pekâlâ Wexler, şu girilemeyen kapıya nasıl gireceğinle ilgili planını duyalım bakalım. | Open Subtitles | بخير ويكسلر، دعونا نسمع المزيد عن خطتك ل تم إيقافه من هذا الباب لا يمكن اختراقها. |
| Tamam, şimdi de sizin tutkunuz hakkındaki final şarkılarını duyalım. | Open Subtitles | حسنا، دعونا نسمع ما كنت متحمسا مع الأداء النهائي الخاص بك. |
| Çenesini kapatsın ki duyalım diyordum, koca burun. | Open Subtitles | كُنت اطلب منها الصمت لنسمع, ياكبير الأنف |
| Şimdi o dünyanın sesini duyalım. Onun sesinden öğrenelim. | Open Subtitles | لنسمع صوت ذلك العالم لنتعلم من ذاك الصوت |
| İlişkiler hakkındaki düşüncelerini duyalım haydi. Neden bir tanesini bile devam ettiremiyorsun? | Open Subtitles | لنسمع أفكارك حول المسؤوليّة، لمَ تعجزين عن تحمّل مسؤوليّة واحدة؟ |
| Bunu ne kadar çok duyarsak duyalım ders hiç kolaylaşmıyor. | Open Subtitles | مهما كان عدد المرات التي نسمعها فيها لا يسهّل هذا من الأمر |
| Lütfen şu dondurmayı şu anda yeme. Tamam başlıyoruz, hadi duyalım. | Open Subtitles | من فضلك لا تأكل هذ الآيسكريم الآن حسنًا، هانحن ذا دعنا نسمعها |
| # Sürüdekileri duyalım ve de kanattakileri | Open Subtitles | * دعنا نسمعه في القطيع وعلى الجناح * |
| Açgözlü, küçük domuzları duyalım bakalım. Kesim için kendini beslemişsin. | Open Subtitles | لنسمعها من أجل الجشع ، الخنزير الصغير يبدو انكم سَمنتُم أنفسكم وجهزتُموها للنحر |
| Olayı kurdun ağzından duyalım. | Open Subtitles | دعنا نَسْمعُه مِنْ فَمِّ الذئبَ. |
| Hadi, şu bir duyalım. | Open Subtitles | هيّا, دعوني أسمعكم تهتفون. |
| Kürsüye çıksın! Sesini duyalım. | Open Subtitles | دعوه يصعد لكرسي الخطابة، حتى نستمع له |
| Ben etik kurulunu aramadan önce senden duyalım. | Open Subtitles | قبل أن أذهب إلي مكتب مدير الاستخبارات الوطنية دعني أسمعها منك |
| duyalım bakalım. | Open Subtitles | حسنا ، أسمعنا اياه |
| Sürüdekileri duyalım Ve de kanattakileri | Open Subtitles | لنسمعه في القطيع وعلى الجناح سيصبح الملك المؤقت الجيد سيمبا |
| -Pekala, duyalım şunu. -Neyi? | Open Subtitles | حسناً، لنستمع إليها نستمع إلى ماذا؟ |
| Aslında pek de sıcak karşılanmadı, fakat adamlar "eh peki anketindeki soruları bir duyalım bakalım dediler. | TED | وتحيته لهم ليست من أفضل الطرق لتحية عصابات، ولكن قالوا، حسناً، فلنسمع اسئلتك. |
| Hey, hadi. Küçük Kepçe sırasındakiler, Sizinde ellerinizi duyalım. | Open Subtitles | هيا، هؤلاء الرفاق بالصف، اسمعونا تصفيقكم |
| - Pekala, o zaman Robin'in planını duyalım önce. | Open Subtitles | -حسناً، دعونا ننصت لخطة (روبن) أولاً |