| Ama tetikte ol. Böceklerin gelişini duyarsın, ama ağaç gelincikleri uyarmaz. | Open Subtitles | ستسمع صوت الحشرات لكنّ قوارض الأشجار لا تنذرك |
| Üzerine bastığında, bir "klik" sesi duyarsın. | Open Subtitles | يمكنك القول إنها قد تكون سقطت من شاحنة بخطوة عليها ستسمع طقطقة قليلة |
| Böyle konuşan bir sürü adam duyarsın. | Open Subtitles | ستسمع الكثير من الاشخاص يتكلمون بهذه الطريقة. |
| Işıklar söner, ve 7500 tane kızın, avazları çıkana kadar bağırdıklarını duyarsın. | Open Subtitles | انطفئت الأنوار وكل ما تسمعه هو 7.500 فتاة يصرخون باقصي ما لديهم |
| Umarım daha fazla şarkı duyarsın. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّ تَسْمعُ المزيد مِنْ الأغاني |
| "Genç kızlar nehir kenarına gittiğinde, halhallarının melodisini duyarsın." | Open Subtitles | "عندما البنات يذهبن إلى ضفّة النهر، أنت ستسمع رنين خلخالهم " |
| "Genç kızlar nehir kenarına gittiğinde, halhallarının melodisini duyarsın." | Open Subtitles | "عندما البنات يذهبن إلى ضفّة النهر، أنت ستسمع رنين خلخالهم " |
| Kulaklarını kesersem belki daha iyi duyarsın. | Open Subtitles | ربما ستسمع بشكل أفضل إذا فتحت لك اذنيك |
| 2000 yıl öncesine gidersen, Romalı askerlerin Tertius'un Kartaca'lı esirlerin kafalarını nasıl kestiğini anlattığını duyarsın. | Open Subtitles | اذا رجعت الفي عام ستسمع جنود الرومان ينسجون الروايات عن كيف اجتث "تيريتوس" رؤوس الاسري "الكارثجينيانيين" |
| Kafa kafaya verirsek, boşluk sesi duyarsın. | Open Subtitles | لو وضعنا رأسينا معاً ستسمع أصوات فارغة |
| Ya da hayatın boyunca sesimi duyarsın. | Open Subtitles | أَو ستسمع صوتي في كل دقيقة من حياتك |
| Merak etmene gerek yok. Nasılsa yakında duyarsın. | Open Subtitles | لا تقلق حيال هذا الأمر ستسمع به قريباً |
| Benden zar zor duyarsın bunları. | Open Subtitles | هذه المرة الوحيدة التي ستسمع بها هذا |
| - Bir saat sonra duyarsın. | Open Subtitles | ـ ستسمع به بعد ساعة. |
| duyarsın ve koklarsın. | Open Subtitles | ستسمع, وستشم ايضا هناك |
| Doğru seçimi yaptığında. doğruyu duyarsın | Open Subtitles | عندما تقوم بالإختيار الصحيح الذي تسمعه هو الحقيقة |
| Eğer beni dinlemezsen bunu ondan duyarsın. | Open Subtitles | حسنًا إذا لم تستمع مني فإنك تسمعه منها |
| Kelly'nin adı geçtiğinde bu tür hikayeleri çok duyarsın. | Open Subtitles | هذا النوع من القصص الذي تسمعه عندما يطرأ اسم (كيلي) |
| Bunu hep duyarsın ama senin başına geleceğini hiç düşünmezsin. | Open Subtitles | تَسْمعُ عن هذا كُلّ الوَقت. أنت أبداً لا تَعتقدُ هو سَيَحْدثُ إليك. |
| Bir ev. Paylaşılan duvarlardan nefret ederim. Neredeyse herşeyi duyarsın. | Open Subtitles | منزلاً، أكره مشاطرة الجدران، بمقدورك سماع كلّ شيء |
| Şimdi duyarsın. | Open Subtitles | ستسمعها الأن، أنتظر |