| Maestro, az önce dinlediğimiz pizzicatoyla ilgili bir de sizin yorumunuzu duymak isterim. | Open Subtitles | مايسترو، أود سماع رأيك في الـ"بيشيكاتو" التي سمعناها تواً. |
| Başka seçenekler de duymak isterim. | Open Subtitles | أود سماع المزيد من الآراء بهذا الأمر |
| Ben bu kızların söyleyeceklerini duymak isterim. | Open Subtitles | هل تعرف ما أودّ سماعه؟ أريد سماع ما يقلنه هؤلاء الفاتنات |
| Buradaki, bugün sabah olan olayla ilgili çalışmalarınızı duymak isterim. | Open Subtitles | أريد أن أسمع عن عملك هنا، في وقت مبكر من هذا اليوم |
| Onu getirdiğinde, bunun hakkında daha çok şey duymak isterim. | Open Subtitles | عندما نأتي له في، أود أن أسمع أكثر عن ذلك. |
| Çünkü öldürüp yiyerek, dünyayı değiştirme mantığını duymak isterim. | Open Subtitles | لأنني أودّ أن أسمع المنطق في قتل وأكل الناس لتغيير العالم |
| Bunu bir de doktordan duymak isterim. Acil sezaryen mi? | Open Subtitles | أودّ سماع هذا من الطبيب، عملية قيصرية طارئة؟ |
| Benden etkilenmeden oraya gitmeni,sonra da buldukların hakkında ne düşündüğünü duymak isterim. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع ، أود أن أعرف رأيك بعد أن تذهبي إلى هناك بدون أي تأثير مني |
| Orada olan adamlarla konuşup aynı görüşteler mi, duymak isterim. | Open Subtitles | أعتقد أنني أود أن اسمع من الرجال الذين حضروا ما إذا رأوا الأمر على نفس النحو |
| Yazarken tek bir ses duymak isterim. | Open Subtitles | انظر، عندما كنت أكتب، أنا أحب أن أسمع صوت واحد. |
| O kadar nadir konuşuyorsun ki, bir şeyler söylediğinde duymak isterim. | Open Subtitles | تتكلم بأسلوب غريب، حين تقول شيئاً أريد سماعه |
| O nedenleri duymak isterim. | Open Subtitles | حسناً, تعلمين, أود سماع هذه الأسباب. |
| Sana güvenmediğimden değil, ama ondan duymak isterim. | Open Subtitles | ليس هذا لأننى لا أثق بك, لكن... أود سماع ذلك منه |
| Bunu ben de duymak isterim. | Open Subtitles | أظنني أود سماع هذه القصة بنفسي |
| Hayır. Bunu senden duymak isterim. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنني أريد سماع هذا منك |
| Ailemin iyi olacağını duymak isterim mesela. | Open Subtitles | أريد سماع أن عائلتي ستكون بخير |
| Ama sizin de fikrinizi duymak isterim. | Open Subtitles | ولكن، انظروا، أريد أن أسمع رأيكم في هذا؟ |
| Pam'le ne kadar mutlusunuz daha da çok duymak isterim. | Open Subtitles | " أريد أن أسمع المزيد حول كم أنت سعيد مع " بام |
| Aslında, ekibe katılmadan önce bu söyleşiden ne elde etmeyi umduğunuzu duymak isterim. | Open Subtitles | في الحقيقة ، وقبل أن أنضم معكم أود أن أسمع ما الذي تتطلّع لتحقيقه بهذه المقابلة؟ |
| Evet, ölümcül programlarinizla ilgili bir seyler duymak isterim. Sorun olmazsa. | Open Subtitles | أجل، أودّ أن أسمع عن برامجنا المدمّرة، إن لم تمانعا |
| Düşüncelerinizi duymak isterim, ilginizi çekmese bile. | Open Subtitles | أودّ سماع آرائك، حتى لو لم تكوني مهتمة |
| Ama bir gün, gerçek hikayeyi duymak isterim. | Open Subtitles | لكن فى يومٍ ما أود أن أعرف القصة الحقيقية |
| Dr. Holt, kız kardeşinizin söyleyeceklerini duymak isterim. | Open Subtitles | "دكتور "هولت أود أن اسمع ما لدي أختك لتقوله |
| Bu çıkmazdan bizi kurtaracak daha iyi bir fikrin varsa, duymak isterim. | Open Subtitles | انظروا، إذا كنت قد حصلت على فكرة أفضل لإخراجنا هذا المأزق أحب أن أسمع ذلك. |
| O kadar nadir konuşuyorsun ki, bir şeyler söylediğinde duymak isterim. | Open Subtitles | تتكلم بأسلوب غريب، حين تقول شيئاً أريد سماعه |
| Kime istersen anlat. Bende duymak isterim bunları. | Open Subtitles | قل لمن تريد وانا اود سماع بعض النقاط عنها ايضا |
| Hayır, o pis canını kurtarmak için yalvardığını duymak isterim. | Open Subtitles | لا , أريد أن أسمعك تتوسّل للإبقاء على حياتك اللعينة |
| Anlatacaklarını duymak isterim. Dışarı gel. | Open Subtitles | أنا أرغب بسماع روايتكَ, فلتخرج |
| Şerefli ezeli düşmanım hakkında her şeyi duymak isterim. | Open Subtitles | أوّد أن أعرف كل ما يمكنني عن عدوي المفخم |
| Şöyle tepki verdim, "Pekâlâ zeki çocuklar, bana olan şey şu ve buna dair açıklamanız varsa, duymak isterim." | TED | فقلت: "حسناً، أيها الأذكياء، هذا هو ما يحدث معي، وإن كان لديكم تفسير لي أود سماعه." |