| Bunu duymaya ihtiyacı var. Seni affediyorum, baba. - Evet. | Open Subtitles | إنّه بحاجة لسماع ذلك - أنا أسامحكَ يا أبي - |
| Herkesin bir an bile olsa güzel şeyler duymaya ihtiyacı olur. | Open Subtitles | الكل بحاجة لسماع شيئاً لطيفاً من حين لآخر |
| İnsanların, Ziyaretçilerin Tanrı'nın planı dahilinde olduğunu duymaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | الناس بحاجة إلى سماع الخامس هو جزء من خطة الله. |
| Bu duymaya ihtiyacı olan soru değildi. | Open Subtitles | ... لحسن الحظ، لم تكن بحاجه إلى سماع السؤال |
| Dedektif, bu departman ve şehrin birazda iyi haberler duymaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | أيتها المحققة، هذه الأدارة والمدينة تحتاج لسماع القليل من الأخبار السارة |
| Bir kadının bunları duymaya ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | المرأة تحتاج لسماع تلك الكلمات |
| Bunu senden duymaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها تحتاج لسماع ذلك منك |