| Tehlikeli biri o. Dylan'ın onunla ne işi var anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفهم ما الذي يجعل ديلان مرتبطاً به |
| Peki, 1964 yılına geri dönelim ve Dylan'ın erken dönem şarkılarının nereden geldiğini görelim. | TED | حسنا، دعونا نعد إلى سنة 1964، ودعونا نسمع من أين جاءت بعض أغاني ديلان الأولى. |
| Dylan'ın erken dönem şarkılarında kullandığı melodilerin ikide üçünün ödünç alınmış olduğu tahmin ediliyor. | TED | ويقدر أن ثلثي الألحان التي استخدمها ديلان في أغانيه المبكرة تم اقتراضها. |
| Zeminde hâlâ Dylan'ın kanı olabilir. | Open Subtitles | ربما ما زالت اثار الدم لديلان على الرصيف |
| "Amy Dylan'ın bir resmini paylaştı." | Open Subtitles | "رفعت آمي صورة لديلان." |
| Sadece, sadece, Dylan'ın beyaz ekmek yemesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط .. لا أريد أن يتناول ديلين الخبز الأبيض |
| Bu nasıl oluyor? Biz Dylan'ın da bunu başarmasını istiyoruz. Dylan, hareketle ilgili bu tekrarlar sonunda bunu yapabilir. | TED | كيف يحدث هذا؟ نحن نريد أن يستطيع و يإستخدام تلك التعويذة الحركية, يستطيع ديلان بالفعل أن يفعل ذلك, |
| Dylan'ın kızın evine gidip gitmediğine bakacağım. | Open Subtitles | تبقى. أنا سأذهب أرى بأنّ ديلان لم توجّه إلى تلك بيت البنت. |
| Dylan'ın partisine gidiyorum. Kim benimle? | Open Subtitles | أنا ذاهبة إلى حفلة عيد ميلاد ديلان من معي؟ |
| - Onu aramana yardım edeceğiz. - Dylan'ın yatma vakti geldi. | Open Subtitles | سوف نساعدك في البحث عنه هذا وقت نوم ديلان |
| Booth, gözlükler Dylan'ın fotoğrafta taktığı gözlüklerle aynı. | Open Subtitles | نفسها التي كان ديلان يضعها في الصورة هذه ؟ من الطراز الأول |
| İşin iyi tarafı şu pencere kesinlikle Dylan'ın düştüğü pencere. | Open Subtitles | هذه حتماً النافذة وجد عندها ديلان كرين عند سقوطه شظاية الزجاج متطابقة |
| Dylan'ın beni sonsuza kadar ondan ayıracağını düşündü. | Open Subtitles | ظن أن ديلان سيأخذني بعيداً عنه الى الأبد |
| Paige'e sorduk, Colin ile konuşması için, çünkü o Dylan'ın en iyi arkadaşı. | Open Subtitles | بأننا سنطلب من بايج لتسأل كولين بما أنه صديق ديلان المفضل |
| bazı kişiler senin yeni müziğinin Bob Dylan'ın müziğine çok benzediğini söylüyor. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون ان موسيقاك الجديده تشبه كثيرا موسيقى بوب ديلان |
| Belki Bob Dylan'ın müziği benimkine benziyordur. | Open Subtitles | حسنا , ربما موسيقى بوب ديلان تشبه موسيقاي |
| Bu Dylan'ın. | Open Subtitles | هذا لديلان |
| Lois, Lois, Dylan'ın beyaz ekmek yemesini istemiyorum. | Open Subtitles | لويس , لويس , لا أريد أن يتناول ديلين الخبز الأبيض |
| Dylan'ın Janet'i öldürebileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد أن ديلين من الممكن أن يكون قتل جانيت؟ |
| Dede Spencer? Jamie. Dylan'ın arkadaşıyım. | Open Subtitles | هل أنت ديدي إسبنسر جيمي , صديقة ديلين |