| Dylan'a boruyla vuran ve sen boruyu elinden aldığında Dylan'ı pencereden iten kişinin. | Open Subtitles | الشخص الثالث هو الذي ضرب ديلان بلأنبوب وعندما أخذتِ الأنبوب دفع من النافذة |
| Dylan'a söylemeden önce doğrulatmak istiyorum. | Open Subtitles | وثان على متن الكمبيوتر. أردت أن تحصل على تأكيد قلت قبل ديلان |
| Yüzüğün Dylan'a gidiyor olduğunu Bilmiyordun. | Open Subtitles | أنتي لم تعرفي أن الخاتم كان ذاهبا إلى ديلان |
| Bu da yalnızca Kevin Duncan'ın Dylan'a vurduğunu görterir, öldürdüğünü değil. | Open Subtitles | و الذي يؤيد فقط الى أن كيفن دانكان ضرب ديلان ولم يقتله |
| Colin Dylan'a ondan hoşlandığımı söyleyip cevabı alacak. Hayır, ondan hoşlandığını bilmesine izin verme. | Open Subtitles | وكولين سيخبر ديلان بأنني معجبة به ونرى ماذا سيقول |
| Hayır, Dylan'a ver dedi, ben de soruşturmadım. | Open Subtitles | لا، فقط قال أعطي هذه لـ ديلان وأنا لم أسأله قط |
| Sonra, Darius'u bizim bebek kameramanımız olarak kullanma fikri aklıma geldi. Böylece Dylan'a besleyeceğimiz verileri elde etme yolunu bulduk. | TED | ففكرت أن نجعل إبني "داريوس" كحامل للكاميرا الصغيرة, و بهذه الطريقة نحصل على المعطيات, التي ندخلها إلى "ديلان" |
| Araştırma bitti. Nat, yaklaş. Dylan'a göre o çok seksi. | Open Subtitles | تحركى يا " ناتالى " " ديلان " تعتقد أنه مثير |
| Dylan'a merhaba desenize. - Selam Dylan! - Size de! | Open Subtitles | هلا ترحبوا بـ " ديلان " ؟ لا أطيق الانتظار لمقابلتكم |
| - Neden bunu yapsınlar ki? - Dylan'a onunla görüşmemesini söylemiştik. | Open Subtitles | أخبرنا ديلان أن يتوقف عن مواعدتها |
| -Aslında ben Dylan'a bakmıştım. | Open Subtitles | -في الواقع، كنت أتسأل إذا كان "ديلان" هنا |
| Aradıklarında Dylan'a söyle, parayı alsın. | Open Subtitles | سيتصلون ب ديلان وعندها خذي اموالهم |
| Lorca onu bulamamakla kalmadı, ayrıca Dylan'a karşı ifşa olmamızı da sağladı. | Open Subtitles | و الذي لم يفشل (لوركا) فيإيجادهفقط،إنّما.. إنّما كشف أمرنا إلى (ديلان) كذلك. |
| Dylan'a şu meşhur biftekli sandviçlerimden getirmiştim. | Open Subtitles | لقد أحضرت ل "ديلان" إثنان من سندوتشات لحم البقر المشوى |
| Helen Garrett Dylan'a birşeyler katmış olabilir. | Open Subtitles | ربما هيلين غاريت قد أعطت شيئا لـ ديلان |
| - Dylan'a bende olduğunu söylersin. | Open Subtitles | ماذا؟ يمكنك إخبار ديلان أنها بحوزتي |
| Bob Dylan'a uçakta yazdığım bir mektup. | Open Subtitles | هذا هو الخطاب الذي كتبته ل(بوب ديلان) في طائرة |
| Bob Dylan'a uçakta yazdığım mektup. | Open Subtitles | هذا هو الخطاب الذي كتبته ل(بوب ديلان) في طائرة |
| Yani, Kevin Dylan'a boruyla vurdu... | Open Subtitles | أذاً كيفن يضرب ديلان بالأنبوب |
| Kathrine'e ve Dylan'a karşı taciz edici olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حوال والدها أنه أصبح سيئاً (نحو(كاثرين.. وربما نحو (ديلان) أيضاً |