"eğittin" - Translation from Turkish to Arabic

• دربت
• دربتني
• علمتني
• درّبت
• دربتِ
• تدرب
• علمتيني
• دربته

- Sardis seni, sen de yaratığı eğittin.
لقد دربك " سارديس " مثلما دربت الوحش

Beni, yalan söylendiği zaman anlayabilmem için eğittin.
لقد دربتني علي كيفية كشف الكذب.

- Beni iyi eğittin.
لقد علمتني بشكل جيد.

Bu çocukları iyi eğittin.
لقد درّبت هؤلاء الأولاد كما يجب.

Bir şekil değiştiriciyi mi eğittin?
هل دربتِ المتحوّل؟

Onu karını öldürmesi için eğittin.
أنت تدرب عليه لقتل زوجتك.

Beni kurtardın. Becerilerimi geliştirmek için beni eğittin bunu asla unutmayacağım.
لقد علمتيني كيف أتحكم بنفسي خلال ذلك ولن أنسى ذلك أبداً

Çok iyi küçük bir katır. Sen mi eğittin?
إنه بغل جيد , هل دربته ؟

O kuşu kendin mi eğittin?
هل دربت هذا الطائر بنفسك؟

Babamı sen eğittin.
أنت دربت والدي.

- Bir suikastçıyı mi eğittin?
دربت قاتل مأجور؟

Beni iyi eğittin.
لقد دربتني جيداً.

Beni eğittin.
الآن، أنت دربتني.

Beni çok iyi eğittin, dostum.
- أنت علمتني جيداً يا صديقي

- Beni iyi eğittin.
-لقد علمتني جيداً

Bu adamlar sen eğittin, değil mi?
درّبت هؤلاء الناس، صحيح؟

- Dul'u sen mi eğittin?
نعم أنت درّبت الأرملة؟

Yao Fei'yi eğittin mi?
دربتِ (يو في)؟

Bu kapıdan kim girse eğittin.
تدرب أي أحد يأتي

Onu sen eğittin.
أنت تدرب عليه.

- Beni iyi eğittin.
- لقد علمتيني جيداً هيا

Onu sen eğittin.
لقد دربته.