| Ondan sonra morga gitmek bir daha hiç eğlenceli olmadı. | Open Subtitles | أنا واثق أن الذهاب للمشرحة بعد ذلك لم يعد ممتعاً |
| Sesiz olmak için para alıyorum Bunla birlikte eğlenceli olabiliyor. | Open Subtitles | ، يُدفع لي لأكون هادئاً ثم قد يكون ذلك ممتعاً |
| Çünkü bu benim hayatım, Jackie. Ne eğlenceli, ne de gösterişli. | Open Subtitles | لأن هذه هي حياتي يا جاكي ، ليست ممتعة ولا ذكية |
| Ama Kısa bir süre için bile olsa, eğlenceli görünüyordu. Ve Teşekkür ederim. | Open Subtitles | لكنه كان ممتعا أن يعتنى بك شخص ما ولو قليلا وأشكرك على ذلك. |
| Metal adam sana göre eğlenceli ama onu kim yaptı? | Open Subtitles | تعتقد أن هذا الرجل المعدني . مرح لكن مَنْ بَناه؟ |
| Ama onun çok eğlenceli ve harika bir insan olduğunu bilmelisin. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تعرف، وقالت انها الكثير من المرح. شخص رائع. |
| Çok eğlenceli ama doktorumun yeni hasta kabul ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | يبدو هذا مرحاً لكن لا أظن طبيبي يستقبل مرضى جدد |
| Aslında çok akıllı eğlenceli ve eski filmleri seven biri. | Open Subtitles | في الحقيقة هو ذكي جدا وهو مضحك ويحب الأفلام القديمة |
| Kötü senaryoların ne kadar kötü olduğunu görmek eğlenceli olabiliyor. | Open Subtitles | أحيانا ، من الممتع رؤية كيف تكون أسوأ أنواع الكتابة |
| -Haydi, eğlenceli olur. Hem bahse girerim, bu konuda iyisindir. | Open Subtitles | هيا ، سوف يكون ممتعاً أراهن أنك جيد في ذلك |
| Faydalı şeyler yapan bütün o arkadaşlarla işim bitti. Artık eğlenceli değil. | Open Subtitles | لقد تعبت من أمور الصداقة و النفع لم يعن ذلك ممتعاً بتاتاً |
| "Bıçakla ya da Silahla canının alınması bazen eğlenceli olabilir." | Open Subtitles | إما بالسكين أو بالبندقية أن تموت قد يكون شيئاً ممتعاً |
| Koku çantası eğlenceli bir deneyimdi ama artık durması gerek. | Open Subtitles | أيضاً، كيس الروائح كان تجربة ممتعة لكن يجب أن تتوقف. |
| Yapma ama Will, ben de başta öyle düşünmüştüm ama bir dene. eğlenceli. | Open Subtitles | هيا, ويل, لقد ظننت هكذا في باديء الأمر, و لكن جربها, إنها ممتعة |
| Bu kadar saçmalık yeter, ve artık hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | ولكن هذا ببساطة ليس ممكنا ولاأجد هذا ممتعا على الاطلاق |
| Bu tamamen iş olur ve hiç eğlenceli olmaz. Bunu göremiyor musun? | Open Subtitles | هو سيكون كل العمل ولن يكون هناك مرح, ألم تري الجانب المشرق؟ |
| Dostum, sen oranın ne kadar eğlenceli bir yer olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف مدى حجم المرح الذي سنعيشة هناك يا صديقي |
| Ne kadar New York'ta yaşarsan yaşa, yukarıya bakıp tüm binaların kesilmiş robot penisleri gibi olduğunu düşünmek hala eğlenceli. | Open Subtitles | لا يهم كم من الوقت عشت في نيويورك, لازال النظر لأعلى مرحاً, تخيل البنايات كما لو كانت كائنات فضائية عملاقة. |
| eğlenceli, yürüdüğünüz zaman, aynı ortak yönde yan yana yürürsünüz. | TED | انه لامر مضحك .. انه عندما تسير فأنت تسير بالموازاة مع الآخرين في نفس الاتجاه .. أليس كذلك ؟ |
| Yarı köpeğin koşmasına izin verin. Ona karımızı yedirmek eğlenceli olacak. | Open Subtitles | دع نصف الكلب يركض سيكون من الممتع رؤيته وهو يتعثر خلفنا |
| ELA: İnsanlar bunu her türlü eğlenceli şey için kullanıyorlar. | TED | إ. ل. أ: الناس كانوا يستخدمون جميع أنواع أغراض المتعة. |
| Hiç eğlenceli değildi. Daha yeni başlamıştım ki hemen ötüverdi. | Open Subtitles | ذلك لم يكُن ممتعًا قطّ، فما كدتُ أعذّبه إلّا وسلمنيها. |
| Hmm. eğlenceli gibi. Ama daha eğlenceli birşey duymak ister misiniz? | Open Subtitles | يبدو ذلك مسلياً لكن أتعلمون ما الذي سيكون مسلياً أكثر ؟ |
| - Evet ama bazen aptalları öpmek de eğlenceli olabilir. | Open Subtitles | نعم, لكن تقبلين الخاسرين أحيانا يمكن أن يكون إنحرافا مرحا |
| Belki çok eğlenceli ama sen yaptığında hiç de eğlenceli olmuyor aslında. | Open Subtitles | ربما انه مضحكاً , ولكنه ليس مضحكاً عندما يحدث لكَ يا بني |
| Merak etmeyin, bu akşam eğlenceli olacak. | Open Subtitles | . لا تقلقى حيال ذلك . الليلة ستصبح ممتعه |
| Daha sonra bir araya gelip eğlenceli bir şeyler yapalım. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما يمكننا ملاقاة بعضنا لاحقا ونفعل شيئا مسليا |