| Ama evdeki garajımda eski eşyalarımın arasında olabilir. | Open Subtitles | ولكن يمكن أن يكون بالجراج بالمنزل مكان إحتفاظي بكل أغراضي القديمة |
| Bütün eşyalarımın olduğu sırt çantam Kovuk'ta kaldı. | Open Subtitles | تركتُ حقيبة ظهري بداخلها كلّ أغراضي في الجُحر |
| Güzel eşyalarımın arasına profesyonel bir hırsız koyarak test etmek istemiyorum ama. | Open Subtitles | لست مستعدّ لإختباره بوضع لصّ المحترف في بيت مليئ بكل أشيائي الثمينة |
| Tüm kişisel eşyalarımın yangında küle dönmeleri beni ziyadesiyle mutlu ederdi çünkü kişisel hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | سوف اكون في منتهى السعادة إذا تعرضت كل أشيائي الشخصية للحريق |
| eşyalarımın arasında, onları geri verirlermiş. | Open Subtitles | بين حاجياتي حينما يسلمونها إليك. |
| Kamyon eşyalarımın çoğunu getirene kadar onlarla idare etmem gerek. | Open Subtitles | هذا كل ما لدي إلى أن تصل شاحنة الجزء الأكبر من أغراضي |
| Hapisten çıkarken, onlar bana ... eşyalarımı geri verdiğinde, bu da eşyalarımın arasındaydı. | Open Subtitles | عندما أعادوا لي كل أغراضي عندما خرجت من السجن، كان هذا معهم |
| Burada babam ve Ruth'la düşündüğümden daha uzun bir süre kalacağımı bildiğimden eşyalarımın geri kalanını satmak için evime geri dönmüştüm. | Open Subtitles | أعرف أنني كنت سأبقى هنا مع أبي و " روث " أكثر مما توقعت لذا عدت للمنزل لبيع بقية أغراضي |
| eşyalarımın geri kalanını topluyordum. | Open Subtitles | أجل ، لقد كنت أحضر آخر شئ من أغراضي |
| Benim eşyalarımın arasına nasıl girmiş anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أعلم كيف وصلت بين أغراضي |
| Danny, eşyalarımın bu ufak odaya sığmasının imkanı yok. | Open Subtitles | داني ، من المستحيل أن تبقى أشيائي في هذه الغرفة الصغيرة |
| eşyalarımın çoğu yatak odasında yani yukarı çıkmam için yardım edebilirsin ya da bir şey olursa çığlık atabilirim. | Open Subtitles | أغلب أشيائي موجودة فى غرفه نومي. اعني،أنكِ تستطعين المساعدة فى إرتقاء السُلم، أو أستطيع الصراخ إذا أصابني مكروه. |
| Bir şekilde tutuklandım ve bu da eşyalarımın arasındaydı. | Open Subtitles | أنني نوعاً ما أعتقلت وكان موجوداً بين أشيائي. |
| Evindeki eşyalarımın gerisini almak zorundayım. | Open Subtitles | عليّ أن آخذ بقية حاجياتي من منزلك |
| - Carlos evden ayrılacağımı söyleyince eşyalarımın çoğunu yaktı. | Open Subtitles | لقد احرق كارلوس معظم اشيائي عندما اخبرته انني سأنتفل |
| eşyalarımın sahibi sen değilsin. Eşyalarının sahibi ben değilim." | Open Subtitles | فأنت لا تملكين اغراضي " "ولا أملك اغراضك |
| Goriller daha kişisel eşyalarımın bazılarını beğenmedi. | Open Subtitles | الألمان لم يقدروا بعض أدواتى الشخصية |
| eşyalarımın burada ne işi var? | Open Subtitles | مالذي جاء بأغراضي هنا؟ |
| eşyalarımın açık arttırma ile satıldığını öğrenmek beni öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتلني معرفة أن كل ممتلكاتي كانت بالمزاد العلني |
| Geçen gece evimdeydi. eşyalarımın yerini değiştirdi. | Open Subtitles | كان في منزلي ليلة البارحه و قام بترتيب أثاثي أيضاً |
| eşyalarımın çoğunu çıkardım ve istersen tekrar boyayabilirsin ya da her ne istersen yapabilirsin. | Open Subtitles | . لقد أخرجت مُعظم أغراضى منها . وتستطيعى إعادة طلائها أو مهما تُحبينه |
| Hem bütün eşyalarımın gittiğini görebiliyorum! | Open Subtitles | بالإضافة لأنني بإمكاني أن أرى جميع مقتنياتي تختفي |
| Neden anahtarım işe yaramıyor ve eşyalarımın alt katta ne işi var? | Open Subtitles | لماذا لا يعمل مفتاحى ؟ ولماذا كل اغراضى بالاسفل؟ |
| eşyalarımın kalanını sonra alırım. | Open Subtitles | . سأتدبر بقية حاجاتي |