| Eddie'nin Ray'le bağlantısını bulacaklar. | Open Subtitles | إسمع .. سيبحثون فى العلاقة بين إدي مع راي وساعتها |
| Eddie'nin eşyaları arasında, telsiz kayıt cihazı falan var mı? | Open Subtitles | في حاجيات إدي هل هناك أى نوع من أجهزة تسجيل لاسلكي؟ نعم فعلا .. |
| - Nasıl? Eddie'nin iştahsızlığından yakınıyordum. | Open Subtitles | حَسناً، أنا قُلِقتُ لأن إدي فَقدَ شهيتُه، |
| Sol El Charlie'nin, Eddie'nin dövmesinin olduğu parçasını parçalanmamış halde bulmasıydı. | Open Subtitles | هو ذلك الجزء من ذراع ايدي الأيسر الذي كان عليه الوشم |
| Eddie'nin Amber'la yapmasını istiyorum. | Open Subtitles | أود أن يكون ايدي هو من يقابل آمبر من أجل العمل. حسناً. |
| Dediklerine göre Eddie'nin ölümü çok kötü yansıyacak. | Open Subtitles | لقد تشاركنا في المعلومات قالوا بأن موت إيدي سيكون له صدى |
| Eddie'nin Tino'yla buluşmasını ben ayarladım yargıç hakkında bildiklerini Eddie'ye anlatsın diye. | Open Subtitles | انني رتبت اللقاء بين ادي و تينو ليخبره بما عرفه عن القاضي |
| - Bari Eddie'nin yastığını alayım. | Open Subtitles | حَسناً، تَركَني على الأقل أَحْصلُ على وسادةِ إدي خارج غرفتِي، أليس كذلك؟ |
| Baba, Eddie'nin yüzü biraz asık galiba. | Open Subtitles | الأَبّ، أنا لا أَستطيعُ المُسَاعَدَة على المُلاحَظَة نَظْر إدي مكتئبة نوعاً ما. |
| - Eddie'nin oyuncağına bastım ve bileğim burkuldu. | Open Subtitles | ماذا حَدثَ؟ خَطوتُ على إدي يَمْضغُ لعبةً ولَفَّ كاحلَي. |
| Eddie'nin yavruyken kullandığı tasma. | Open Subtitles | الآن، هنا ياقةُ جرو إدي القديمة. وفرشاته. |
| Yani Eddie'nin ruhu da benim yanımdaydı. | Open Subtitles | أعني، أعتقد ذكرت بأنّ إدي ما كان الوحيد بحزام أسود. |
| Sadece konuşmak istiyorsak Eddie'nin eski karımla yatmasını konuşalım. | Open Subtitles | لم لا نتحدث عن نوم إدي مع زوجتي السابقة؟ |
| Eddie'nin haplar için bana 3 milyon vereceğini sandım mı gerçekten? | Open Subtitles | هل حقا فكرت ان ايدي كان سيدفع لي ثلاثة ملايين من أجل الأقراص ؟ |
| Birkaç gün sonra, Eddie'nin "girmek ve çıkmak" konuşması... | Open Subtitles | وبعد عدة ايام , خطاب ايدي حول الدخول والخروج |
| Biz iade işindeyiz. Eddie'nin müşterilerine yardım etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل في مجال التعويضات نحن نحاول مساعدة ايدي |
| Şu an Knoxville, Tennessee'de Eddie'nin oto parçacısının önündeyiz. | Open Subtitles | لذلك نحن في نوكسفيل بولاية تنيسي , خارج من ايدي لقطع غيار السيارات. |
| - Bebeğimle yalnız kalmam ve Eddie'nin çekip gitmesi.Duvarlar üstüme üstüme geliyormuş gibi hissetmiştim. | Open Subtitles | انه كما تعلمين ، مع وجود الطفل و تخلّي ايدي عني ، أحس ان الطرق مسدودة امامي |
| Yani biri Eddie'nin yüzünü oraya koymuş mu? | Open Subtitles | لحظة واحدة هل تقولين بأن أحدهم وضع وجه إيدي هناك؟ |
| Biri Eddie'nin yüzünü oraya koymuş diyorsun? Aslında başkasının yansıması mı? | Open Subtitles | هل تقولين أن أحدهم وضع وجه إيدي هناك وهو انعكاس لشخص أخر؟ |
| Golf arkadaşım Eddie'nin ailesinin intikam almak isteyebileceğini söyledi. | Open Subtitles | أصدقائي في الجولف قالوا أيضا بأن جماعة إيدي قد يثأرون |
| Eddie'nin emekli aylığı konusunda birşeyler yapmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تفعلي شيئا ما بشأن معاش تقاعد ادي |