"edemediğim için" - Translation from Turkish to Arabic

• لأنني لم
• أني لم
• لأني لم
• لأني لا أستطيع
• لعدم استطاعتي
• لأنّي لمْ

Sizinle görüştüğüm için çok mutluyum. Bugün sizi ziyaret edemediğim için ise üzgün.
أنا آسف لأنني لم أستطع أن أجنبك الصعود إلى منصة الشهود

Yatakta duygusal olarak öyle içe kapanıksın ki bir seferinde yakına park edemediğim için yukarı çıkmadım.
طنت منغلقاً عاطفياً في السرير لدرجة أنه ذات مره لم أصعد لشقتك لأنني لم أجد موقفاً قريباً

Sana babanı bulmana yardım edemediğim için üzgünüm. Onu bulursan, bunu hâlâ başarabileceğimi söyle.
آسفة لأنني لم أتمكن من مساعدتك بالعثور على والدك, إذا وجدته أخبره أن مازال بإمكاني فعل هذا

Yardım edemediğim için üzgünüm.
حسناً، يجب أن أعود للعمل آسف أني لم أستطع أن أساعد

Yardım edemediğim için bir başka kızın daha ölmesine izin veremem.
ولن أخذل فتاة أخرى لأني لم أقدر على المساعدة

Seni mutlu edemediğim için ben kendimi kötü hissediyorum.
وهذا يجعلني أشعر بالسوء لأني لا أستطيع أن أجعلك سعيدا

Yardım edemediğim için üzgünüm.
هذا كلّ شيءٍ. آسفة لعدم استطاعتي مُساعدتك.

Kendisi gibi olanları can sıkıcı bulduğunu fark edemediğim için.
ذلك لأنّي لمْ أدرك أننا نتعامل مع واحد بالمئة الذي يجد الواحد بالمئة الآخرين مُملّين.

Kendi şirketin için çalışmaya başlamanı tebrik edemediğim için özür dilerim.
أنا أسفة لأنني لم أهنئك على أنشاء شركتك الخاصة

Bunlar hep batarya stoklamayı akıl edemediğim için oluyor.
وهذا كلّه لأنني لم أفكر في تخزين البطاريات.

Seni Cadılar Bayramı'nı sevme konusunda ikna edemediğim için üzgünüm.
انا آسف لأنني لم استطع اقناعك بحب الهالوين

Ama sonra sırf yardım edemediğim için bir kadının evsiz kalmasını öylece izledim.
و أشاهد إمرأة تتشرد لأنني لم أستطع مساعدتها.

Sana yardım edemediğim için üzgünüm, Jesse.
أنا آسفة لأنني لم أستطع مساعدتك يا جيسي

"Bunu sana bizzat teslim edemediğim için üzgünüm.
"أنا أسفٌ, لأنني لم أستطع أن أعطيها لك بنفسي"

Araştırmanda daha fazla yardım edemediğim için kusura bakma. Sanırım süper güçlerim yok.
آسف أني لم أساعد في بحثك أعتقد أن ليس لدي قدرات خارقة

Daha fazla yardım edemediğim için üzgünüm.
آسفة أني لم أساعدك.

Sana yardım edemediğim için üzgünüm.
أعتذر أني لم أساعدك.

Bunu daha önceden fark edemediğim için üzgünüm.
أنا آسفة لأني لم أدرك ذلك فيما مضى

Daha fazla yardım edemediğim için üzgünüm.
أنا آسف لأني لم أساعد كثيراً

- Yardım edemediğim için kusura bakmayın Bay Hotneck.
-آسف لأني لم أستطع المساعدة سيد (هوت نك )

İnan bana, sana yardım edemediğim için çok üzgünüm.
صدقيني أنا جدا آسف لأني لا أستطيع مساعدتك

..kendimi kontrol edemediğim için.
لأني لا أستطيع التحكّم بنفسي.

Sana yardım edemediğim için affet beni.
اعذرني لعدم استطاعتي تقديم المساعدة لك

Eve gitmene yardım edemediğim için üzgünüm.
آسفة لأنّي لمْ أستطع إيصالك لديارك