| Kendini bile besleyemeyen bir efendiye sadakat gösteriyorsun. | Open Subtitles | وفيّ لسيد لا يستطيع حتى إطعام نفسه. |
| ..adil bir yönetim ve tek bir efendiye olan bağlılıkları. | Open Subtitles | وسلوك حسن وولاء مطلق لسيد واحد |
| Dokuzlar ancak bir efendiye riayet eder. | Open Subtitles | التسعة لا يستجيبون إلّا لسيّد واحد |
| Seni başka bir efendiye satmayı düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يفكر ببيعك لسيّد آخر |
| - Demek ki iki tane efendiye hizmet ediyorsun. | Open Subtitles | -اذن, انت خادم لسيدين. |
| O zamanın en büyük büyücüsü savaş beyinin kana susamış adamlarının başka bir karanlık efendiye bağlanacağından korkmuş ve onlara bir bağlama büyüsü yapmış. | Open Subtitles | الساحر الأعظم بذلك الوقت خاف ان رجال سيد الحرب المتعطش للدماء ان يصبحو مقيّدين إلى سيد مظلم الآخر فوضع نوبة ملزمة عليهم |
| Kendini seni hak etmeyen bir efendiye adadığın için. | Open Subtitles | وذلك لأنك كرست نفسك لسيد لا يستحق ولاءك |
| Zalim bir efendiye köle olarak verilen Zara'yı bulmuştum. | Open Subtitles | "لقد وجدت (زايا) مستعبدة لسيّد قاسي". |
| Sen iki efendiye de kölesin. | Open Subtitles | عبده لسيدين |
| Başka bir efendiye bağlanmak için de serbest kaldılar. | Open Subtitles | واحرّار أن يصبحو مقيّدين إلى سيد آخر |