| Eger halk arasinda iserken penisini eliyle kapatan bir erkek görürseniz bu erkek muhtemelen sünnet edilmistir ya da Musevi'dir. | Open Subtitles | إذا كنت في مكان عام ورأيت رجل يخفي قضيبه بيده بينما هو يتبول هذا الرجل من المحتمل ان يكون مختن |
| Eger bu ailenin parcasi olacaksam, onlarin saygisini kazanmam gerek. | Open Subtitles | إذا كنت سأصبح جزء من عائلتك فسوف أحتاج إلى الإحترام |
| Eger o bunu kabul etmezse tutuklanacagini biliyorsun deilmi ? | Open Subtitles | لمعلوماتك أنها إذا لم تقبل بالصفقه، سوف يتم القبض عليك؟ |
| Benim esime gore Eger ikisini ayni anda koyarsam daha iyi calisacak. Cunku aksitakdirde hersey terscevrilir. | TED | لقد أشارت لي زوجتي أنه من الأحسن وضعهم في نفس الوقت لأن كل شيء ينقلب إذا لم نفعل ذالك. |
| Eger E.J. yakinda bir kiz bulamazsa, sanirim annesini oldurecek. | Open Subtitles | لو لم يرتبط اى جى باى فتاة سيقتل امه قريبا |
| Ben sacede seni korumak istiyorum. Ya Eger sonuncusu gibi ise yaramazsa? | Open Subtitles | إني أحاول حمايتكِ، ماذا لو لم يفلح الأمر، مثل آخر مرة ؟ |
| Eger "gorevli" derken, mantiksiz tezinizi dogrulamak icin bilgileri tahrif etmekten bahsediyorsaniz, tamam o zaman, beni katabilirsiniz. | Open Subtitles | لو كانت المساعدة تعنى تزييف البيانات فهيا بنا نبدأ الان العراك |
| Eger hala bana inanmiyorsaniz... Kore ve Peninsula'da da benzer sonuclari gorduk. | TED | إذا كنت ما تزال لا تصدق، فعلنا نفس التجربة أيضاً فى شبه الجزيرة الكورية. |
| Eger bir PayPal kullanıcısıysam ve Paypal beni yanlışlık eseri dolandırıcılık ile suçlarsa, buraya kadar. | TED | إذا كنت عميل في باي بال وقام الباي بال خطأً باتهامي بالتزوير، فهذا يكفي. |
| Kisacasi, Eger yetenekliyseniz, Eger yeteneginiz ve hevesiniz varsa, bize katilip, bizimle paylasarak muzik yapabilirsiniz. | TED | بكل بساطة, إذاكنت تملك موهبة, إذا كنت تملك النداء الداخلي والرغبة بأن تكون هنا فتأتي, وتتشارك معنا فنصنع الموسيقى. |
| Bu bize göre lüks bir çözüm olabilir, Eger bunu göze almak istiyorsanız. | TED | انه حَلٌّ مُترفٌ يصلح لنا نحن الذين نستطيع توفيره، إذا كنت ترغب في ذلك. |
| Eger sansliysaniz koridorda bir yerlerde umumi bir telefon vardi, | TED | إذا كنت محظوظاً كانت هناك هواتف عمومية معلقة في البهو أو في مكان ما. |
| Eger sorun olmazsa aksam yemegine gelmeli. | Open Subtitles | يريد ان يحضر للعشاء، إذا لم يكن هناك مانع |
| Eger sizde Jordan Belfort'un Dogrusal ikna Sistemi Semineri'ne katilma cesareti yoksa nasil para kazanmayi bekliyorsunuz ki? | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك الشجاعة لتذهب لدروس نظام الإقناع لجوردان بيلفورت فكيف تتوقع أن تجني اي مال |
| Eger bu durum size uymuyorsa tembelliginizdendir. | Open Subtitles | و إذا لم ينجح لك فهذا لأنك كسول و يجب أن تعمل في مكدونالد |
| Eger bu kulübeyi veya ormanïn bu kïsmïnï hiç terk etmediyse, annesinden baska kimseyi tanïmadïysa, modern dünya ile karsïlasmadïysa, hiç araba, televizyon, silah, gofret görmediyse, hiç rock 'n' roll duymadïysa... | Open Subtitles | إذا لم تغادر الكوخ أو هذا الجزء من الغابة ولم تعرف أحدا أبدا إلا أمها ولم تحتك بأي صورة من العالم المتطور |
| Eger yapmazsan Bes, sadece Mike degil, baska insanlar da ölecek. | Open Subtitles | لو لم تفعلي يا بيث فسيموت أناس آخرين وليس مايك فحسب |
| Eger mahalleden gitmeseydin Angie, sen de onu taniyor olurdun. | Open Subtitles | لو لم تغادرى الحى , أنجى كنتٍ لتعرفيه أنتٍ أيضاً |
| Eger yarından sonraki çabamız başarısızlıkla sonuçlanırsa bu sapık düzen sonsuza kadar. | Open Subtitles | بعد الغد لو لم نستطيع ان نفعل هذا الامر سيستمر هذا التسلسل الزمنى السخيف ,والحقية ستظل صامتة |
| Eger Ben'in çeyregi kadar güçlü olsaydin, sana da ilgi duyardim. | Open Subtitles | لو كانت لديك ربع القوة التي يحظى بها, لكنتُ مهتمة بك أيضاً |
| Eger geri çekilmezsem yiyecek saklama kabini bana karsi kullanacaklar. | Open Subtitles | المُسرّب سيُسلّم حافظة الطعام إلى السُلطات إذا لمْ أتراجع. |
| Yani bu işliyor. Yalnızca bu da değil, Eger doğal seleksiyonun nasıl işlediğini düşünürseniz, böyle ilişkisel bir evrende tek anlamlı olanın doğal seleksiyon olduğu da ortaya çıkıyor. | TED | لذا هذا يعمل، ليس هذا فحسب إذا فكرت كيف يعمل الانتقاء الطبيعي، يثبت في النهاية أن الانتقاء الطبيعي سيكون له معنى فقط في مثل هذا الكون العلائقي. |
| Eger geçici olarak burada kalacaksaniz, kurallarin üzerinden geçmemiz gerek. | Open Subtitles | إذا كنتم تودون البقاء هنا مؤقتا نحتاج إلى القوانين |
| Eger o duvarları yıkmak istemiyorsan, sana yardım edemem. | Open Subtitles | إذا كُنت لا تنوي إسقاط تلك الحوائط فلن أستطيع مُساعدتك |