| Bir daha sakın ekibime beni uzak tutmalarını söyleme bile. | Open Subtitles | لا تُخبر فريقي أن يخفوا معلومات عني مرة أخرى قط |
| Daha az önemli husus ise korkusuzca mecazi saçmalıklar yapmak için ekibime ihtiyacım var. | Open Subtitles | هناك نقطة أقل وضوحاً وهي أنني لا أريد أن يبقى فريقي تحت ضغط هذا الهزال الفكري سوف تتكفل شركة الإنتاج |
| Ajan, normalde işleri nasıl yürüttüğünüzü bilmiyorum ama bir basın toplantısı yapmayı planlıyorsanız ekibime haber vermelisiniz. | Open Subtitles | ايتها العميلة,لا اعرف كيف تفعلين الامور عادة لكن يجب ان تخبري فريقي ان كنت تخططين لإقامة مؤتمر صحفي |
| Ama olur da ekibime zarar verirsen, aldığın her nefes ciğerini yakar. | Open Subtitles | ولكن ان اقتربت من طاقمي فأنت تمشي في عالمٍ من الألم. |
| Uygun gördüğüm bilgileri ekibime seve seve iletirim. | Open Subtitles | سأكون سعيداً لتمرير أي معلومات سديدة ربما لديكم لفريقي |
| Eğer ekibime anlatırsam onları öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال لو انى حذرت فريقى او اخبرت اى شخص، سيقتلهم |
| Yani ekibime güveniyorum. | Open Subtitles | أثق بفريقي إذاً؟ |
| Eğer kalmasını istiyorsanız, lütfen onu benim ekibime atayın. | Open Subtitles | عيينه في فريقي من فضلك إذا كنت ستسمح له بالبقاء |
| - Kuruşu kuruşuna öderdin evlat. Seni ekibime katılmaya davet ediyorum. | Open Subtitles | ـ أدفعهم بالكامل، يا بُني ـ إذاً، أنا هُنا أدعوك للإنضمام إلى فريقي |
| ekibime altı ay verseniz bile, iç yüzünü anlamaya başlayacağımıza söz veremezdim. | Open Subtitles | حتى لو أعطيت فريقي ستة أشهر لا يمكن أن أعدك حتى بأننا سوف نقوم فقط بخدش السطح |
| Yedeklerinin tümünü ekibime sildirdim. | Open Subtitles | لقد جعلت فريقي يقوم بحذف جميع نسخك الاحتياطية |
| Senin kendi ekibime layık olduğunu düşündüğüme acıyorum. | Open Subtitles | مثيرا للشفقة , لتعتقد بأنني أصدق بأنك جدير لتكون في فريقي |
| ekibime bu durumu iletip yarın size dönüş yapacağım. | Open Subtitles | سأطلب من فريقي النظر في ذلك و سأرد عليكم غداً |
| Ekip demişken, ben de benim ekibime dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | بالتحدث عن الفرق، يفترض أن أعود إلى فريقي |
| ekibime katıldığında çok sıkı testlerden geçtin. | Open Subtitles | مررتَ خلال إختبارات صارمة عندما إنضممت إلى فريقي. |
| Ben gidip ekibime yardım edeyim, sen de burada kalıp geçmişinle tekrar bir arada ol. | Open Subtitles | سأذهب لمساعدة فريقي وأنتِ ابقي هنا وتذكري ماضيك |
| ekibime öğrettikleri teknikleri vardı. Ekibimden daha iyilerdi. | Open Subtitles | كان لديهم تقنيات علّموها لطاقمي لقد كانوا أفضل من طاقمي |
| Biraz önce bana ve ekibime gün yüzü göstermeyeceğinizi söylüyordunuz bu düşüncenizi bir ilerleme olarak değerlendiriyorum. | Open Subtitles | قبل قليل ضمنت على ألّا أرى أنا ولا طاقمي ضوء النهار أبدًا لذا أعتبر هذا تقدمًا. |
| Burada yürüttüğüm işlerin gidişatı seni bozmuyorsa, ekibime çok değerli bir katkı olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | إذا كنت منفتح على التوجيه ، و مضمون الأعمال التي أقوم بها هنا أعتقد أنكَ ستكون إضافة رائعة لفريقي |
| Bizi Pakistan açıklarından almanızdan üç gün önce ekibime bir nükleer denetim müfettişini ülkeden çıkarma emri verildi: | Open Subtitles | قبل أن تنتشلونا بثلاثة ايام من على سواحل باكستان أُصدرت أوامر لفريقي |
| Biliyorum, ama zaten yeteri kadar uğraşacak şeyim var tamamen güvenemediğim insanları ekibime alamam. | Open Subtitles | -أعلم ، ولكن لدى ما يكفى من الطاقة لمواجهتها ولا أستطيع ان اضع اشخاص فى فريقى لا أستطيع الوثوق بهم. |
| Demek ekibime tuzak kurdun. | Open Subtitles | إذاً أوقعت بفريقي |
| Benim ekibime bombardıman boyunca sağ kanat görevi verilmişti. Bunun birçok nedeni vardı. | Open Subtitles | كان طاقمى مكلفاً بالطيران داخل التشكيل إلى يمين طائرته أثناء الغارة |