| ABD büyük buhrandan bu yana 14 milyon iş imkanı ekledi. | TED | أضافت الولايات المتحدة 14 مليون فرصة عمل منذ أعمق أزمة الكساد العظيم.الكبير. |
| Yıllar yeni katmanlar ekledi ama o hala oradaydı ve kendinize zarar vermenize sebep oldu. | Open Subtitles | لقد أضافت السنين الطبقات لكى تقوم بتغطيته و لكنه كان لا يزال هناك و جعلك تؤذين نفسك ما الذى فعلته ؟ |
| Geoffrey Arthur'un öyküsüne Kelt ozan Myrrdin'den yola çıkarak Merlin adında bir yol gösterici bilge bile ekledi. | TED | حتى إن جيفري أضاف مستشارًا حكيمًا يدعى مرلين، نسبةً إلى الشاعر السلتي مردين، إلى قصة آرثر. |
| İki adamın karısını öldürdüğünü söyledi, ama polis geldiğinde hikayesini değiştirip bir kadın da ekledi. | Open Subtitles | لكن عند وصول الضباط غير روايته اضاف امراة دعني اخمن لم يعثروا عليها مطلقا |
| Beni Facebook'ta arkadaş listesine ekledi. | Open Subtitles | عندما اضافت لي كما أحد الأصدقاء في الفيسبوك |
| Hızlarına ek olarak, profesör onlara birkaç inanılmaz özellik daha ekledi. | TED | بالأضافة لسرعتهم، قام البروفيسور بإضافة بعض الميزات الرائعة لهم |
| Şefin yorum yapması gerekmiyordu ama pazar günü için yapılacak pastalar listesine benimkini de ekledi. | Open Subtitles | رئيس الطباخين للمعجنات لم يعلق وإنما اكتفى بإضافتها إلى قائمة الكعك المقدم يوم الأحد |
| Kötü haber ise listeye birkaç isim daha ekledi.. | Open Subtitles | والنبأ الغير الحسن هو أنّها أضافت بضعة أسماء أخرى للقائمة. |
| Bu sefer, McKinley'in yanına bir yazar ekledi: Erica Goode | TED | و أضافت -هذه المرة- محرر أخر مع (مكينلي) إيريكا جوود |
| - Galiba fazladan bir sıfır falan ekledi. | Open Subtitles | أعتقد أن الآلة أضافت صفر أو كهذا |
| Kilise ekledi iş bölümüme. | Open Subtitles | وقد أضافت الإبرشية ذلك إلى جدول عملي |
| Peggy kırmızı ekledi ve biz de kağıdı düzeltmeyi denedik. | Open Subtitles | (بيجى) أضافت اللون الأحمَر, ثُمَّ سوَّيناها. |
| Wace, Arthur efsanelerinin en önemli öğelerinden Geoffrey'nin kılıcı, şatosu ve büyücüsüne Yuvarlak Masa'yı ekledi. | TED | أضاف وايس حجر زاويةٍ آخر من أسطورة آرثر إلى سيف جيفري، القلعة، والساحر: الطاولة المستديرة. |
| Daha az tatlı püresi yapmaktan uzak. Çünkü o, desteklenebilirliği karışımın içine ekledi, o aslında önemli ölçüde kıyaslamayı daha iyi yaptı. | TED | بعيداً عن صنع حساء أقل لذة لأنه أضاف الاستدامة إلى هذا المزيج، تجاوز في الواقع أداء المؤشر بشكل ملحوظ. |
| Albay teste yeni bir soru ekledi "Birden ona kadar, ne kadar dindarsınız?" | Open Subtitles | اللواء اضاف سؤال جديد " لكم تقيّم درجة تديّنك بمقياس من 1 الى 10" |
| Henry Altmann doktorla randevusuna gittiği yolda trafikte beklerken nefret ettiği şeylere, küçük arabalardaki hoparlör da ekledi. | Open Subtitles | # ان (هنري اولتمن) العالق في زحمة المرور # # ذاهب الى موعده مع الطبيب # لقد اضاف مذياع سيارته الصغيرة# # الى الاشياء التي يكرهها |
| Burada yaptıkların cezana 30 yıl daha ekledi. | Open Subtitles | التضحيات التي قدمتها للنادي اضافت ثلاثين سنة اخرى |
| Ve ekledi. "Tüm erkekler kahrolsun." | Open Subtitles | "فى رأيي جميعهم متشابهون" ..ثم اضافت |
| Bu yüzden avukatlarımız iş sözleşmelerine bazı maddeler ekledi. | Open Subtitles | لذا قاموا مُحاميّ بإضافة بعض الكتابات الصغيرة على إتفاقيّات عملهم. |
| Ama ilk üçü almadan önce söyleyeyim, jüri Özel Başarı ödülü ekledi. | Open Subtitles | لكن قبل أن نتجه إلى الثلاثة الأوائل الحُكام قاموا بإضافة جائزة للإنجاز الإستثنائى |
| Şefin yorum yapması gerekmiyordu ama pazar günü için yapılacak pastalar listesine benimkini de ekledi. | Open Subtitles | رئيس الطباخين للمعجنات لم يعلق وإنما اكتفى بإضافتها إلى قائمة الكعك المقدم يوم الأحد |
| Paris, kenarlığa kendi fikrini ekledi, prensin yatak örtülerinden yapılmış bir ip üzerinde kaçmaya çalışırken düşerek öldüğünü gösterdi. | TED | وأضاف أفكاره الخاصة في المساحات الفارغة، التي تبين أن الأمير سقط ليلقى حتفه لأنه كان يحاول الهرب بحبل مصنوع من الشراشف. |
| Ve kısa zaman önce ailesine üç küçük yeni yavru daha ekledi. | Open Subtitles | وأضافت للتوّ ثلاثة أعضاء صغار جدد لعائلتها |
| Eminim ki, politik sebeplerle, Musa onları asıl ilahi kuralların arasına ekledi. | Open Subtitles | أنا واثق أن موسى أضافها لأسباب سياسية |