| Onu ekstazi için aramakla tehdit edersen sana sorun çıkarmaz. | Open Subtitles | وإذا سبّبت لكِ مشكلة، هدديها بتفتيشها بحثا عن حبوب النشوة. |
| Bana ekstazi ve metanfamin satan Terry Isaiah adında birinden bahsetmişti. | Open Subtitles | لقد أخبرني عن مجرم أسمة تيري أسحاق يقوم بتصنيع وبيع الميثامفيتامين و حبوب النشوة الاشاعة تقول |
| Ya da birisi radarı kapatıyor. Isaiah, ekstazi ve metanfamin işinde büyük bir oyuncu. | Open Subtitles | أيزياه هو لاعب كبير، انه يبيع الميثامفيتامين و حبوب النشوة |
| ekstazi. ekstazi isteyen var mı? | Open Subtitles | مولي، هل يوجد من يريد مولي ؟ |
| ekstazi sever misin? | Open Subtitles | هل تحبين مولي ؟ |
| Ama hemen o senin beni Edward gibi hissettiren ekstazi haplarından bir tane sallıyorum ve bütün o utanç ve suçluluk duyguları eriyip gidiyor. | Open Subtitles | لكني الان اتناول حبوبك لكي اعيش نشوة ادوارد ثانية وكل ذلك الاحراج والذنب يتلاشى بعيداً |
| Kristal metamfetamin ve ekstazi. | Open Subtitles | "كريستال ميث" و حبوب "إكستاسي" |
| Şampanya üzerine bir sürü ekstazi aldım. | Open Subtitles | تعاطيت كمية كبيرة من الإكستاسي فوق الشمبانيا |
| Evet, biraz meth, ekstazi ve biraz da uyarıcı ve şu sorduğun diğer şey? | Open Subtitles | نعم بعض الميثامفيتامين و حبوب النشوة والانتشاء العالي والشيء الأخر الذي كنت تسأل عنه ؟ |
| Meğer Jimmy'nin de bir randevusu varmış bu yüzden biraz ekstazi istiyormuş. | Open Subtitles | يبدو كان جيمي موعد للغاية، وأنه بحاجة إلى بعض النشوة. |
| Muhteşem, şüpheli listemizi 2 bin ekstazi satıcısına ve zilyon tane ekstazi kullanıcısına kadar daraltıyor. | Open Subtitles | عظيم، ذلك يضيق بحثنا أسفل إلى 2،000 تجار النشوة وهناك عدد كبير من مستخدمين النشوة. |
| Sana ekstazi içip arkadaşın Todd'la seviş dediğim zaman beni dinlediğin için seni affediyorum. | Open Subtitles | أنا أسامحك لإستماعك لي عندما أخبرتك لأخذ حبوب النشوة وتنكح صديقك تود |
| Buraya bölgemizde çıkan yeni ve çok güçlü bir ekstazi formu için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا بشأن أحد أقوى أشكال النشوة والذي بدأ بالإنتشار في منطقتنا |
| Yine sahte ekstazi satmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تبيع وهمية النشوة مرة أخرى، هل أنت |
| Ama dükkan sahibi biraz ekstazi satın almak istiyor. | Open Subtitles | لكن... المالكة... تبحث لشراء بعض النشوة. |
| Siparisleri hazirladigim zamansa tipki ekstazi paketlemek gibi, uzmani sayilirim. | Open Subtitles | و عندما أذهب لتوصيل الطلبات يكون شبيه ببيع حبوب (مولي)، لذا فأنا خبيرة إلى حد ما |
| Sadece biraz ekstazi aldık. | Open Subtitles | .فقط القليل من *مولي *نوع من المخدرات |
| Bir de ekstazi lolipopları yapıyorum. Onun adını da eksilop koydum. | Open Subtitles | ومصاصات "مولي" التي أدعوها "بـ"موليبوبس |
| ekstazi ekibine dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد لي من العودة الى نشوة فريق المهمات |
| Kristal metamfetamin ve ekstazi. | Open Subtitles | "كريستال ميث" و حبوب "إكستاسي" |
| Saf ekstazi. Harika bir şeydir. | Open Subtitles | مثل الإكستاسي النقي, إنه رائع جداً |
| Bir saguaro kaktüsünü devirecek kadar çok tekila ve ekstazi ile, veterinerlerin ketamin verdiği atlar gibi çocuk da kendinden geçti ve bayıldı. | Open Subtitles | ومع الاكتساسى وكميه من التيكيلا كافيه لايقاع صبار ساغوارو كالاحصنه التى يعطيها الاطباء البيطرين الكيتامين |
| Hey Finch. Bizim ekstazi aşçısı uyandı demin. | Open Subtitles | يا (فينش)، طبّاخ حبوب النّشوة قد استيقظ. |