| Tamam, onları ektik. | Open Subtitles | اوكيه .. لقد أضعناهم |
| Joe'nun 3 müridi federal ajan dolu bir oteli bastı ama onları ektik. | Open Subtitles | ثلاثة من أتباع (جو) أطاحوا بفندق ممتلئ بعملاء فيدراليين لكننا أضعناهم |
| Fakat diğer araştırmacılar ve biz çeşitli konular hakkında çok daha az rastlandık ve stresli sahte anılar da ektik. | TED | ولكن نحن وسائر المحققين قد زرعنا ذكريات غنية كاذبة من الأشياء التي كانت أكثر غرابة وأكثر إرهاقاً بكثير. |
| Bize para verdin. Bizde onla malı ektik. | Open Subtitles | لقد أعطيتنا المال ونحن زرعنا به هذ المحصول |
| Ya da onları ektik. | Open Subtitles | أو ضللناهم |
| Ya da onları ektik. | Open Subtitles | أو ضللناهم |
| Yapı iskeletini aldık, hücreleri ona ektik, ve işte burada gördüğünüz gibi, kapağın yaprakçıkları açılıp kapanıyor. | TED | نأخذ المادة الناقلة و نزرعها بالخلايا و كما ترون هنا , شرفات الصمام تفتح و تغلق |
| - Galiba onları ektik. | Open Subtitles | -أعتقد أننا قد أضعناهم |
| Aferin. Onları ektik. | Open Subtitles | -عملاً جيد , لقد أضعناهم |
| Tohumu ektik. Şimdi büyümesini bekleyelim. | Open Subtitles | لقد زرعنا الفكرة اعطها الوقت لتنمو |
| Her şeyi yeniden ektik. | Open Subtitles | زرعنا كل شيء من جديد |
| Burada İngiltere'de, bir tohum ektik bu tohum inancımızla büyük fedakarlıklarla büyüyerek koca bir ağaç olacak ve bu ağacın dalları tüm krallığı sararak bu kokuşmuş Hristiyanlık karşıtı manastırları yok edecek. | Open Subtitles | زرعنا بذرة والتي ... مع الدعاء والأفعال |
| Gördün mü bilmiyorum ama Joe'yla o kısma zambak ektik. | Open Subtitles | أنا و(جو) زرعنا بعض أزهار الزنبق بالخلف هناك، لا أعلم إن كنت رأيتها. |
| Biz ektik, onlar biçti. Şerefsizler. | Open Subtitles | لقد زرعنا وهُم حصدوا. |
| - Onları ektik. | Open Subtitles | - لقد ضللناهم |
| - Onları ektik. | Open Subtitles | - لقد ضللناهم |