| Umarım Küba purolarıma el koymak için gelmemişsinizdir. | Open Subtitles | اتمنى انك لست هنا من اجل مصادرة سجائري الكوبية |
| İlk yaptıkları arasında kendi askerlerine kaynak yaratmak için çiftlik hayvanlarına el koymak da vardı. | Open Subtitles | و من ضمن أوّل الأشياء التي فعلوها كان مصادرة كل المواشي و حيوانات المزارع لتأمين الموارد لقطعهم العسكرية. |
| El koyma üç heceli, el koymak fiilinden gelir hazine için uygun anlamını taşır. | Open Subtitles | انها مصادرة، كلمة مشتقة من اللاتينية وتعني مصادرة الاشياء الى الصالح العام |
| Buna el koymak zorundayım. | Open Subtitles | سوف أصادر هذا |
| Almanya'nın tahıl mavnalarına el koymak tek çıkış yoluydu. | Open Subtitles | مُصادرة مركب الحبوب الألماني كان المخرج الوحيد |
| Efendim, üzgünüm ama aracınıza el koymak zorundayım. | Open Subtitles | آسف على إبلاغك يا سيدي ولكن علي مصادرة سيارتك |
| Ehliyetine el koymak zorundayım ve eve yürüyerek gitmek zorundasın. | Open Subtitles | على مصادرة رخصتك وسوف يكون عليك السير للمنزل |
| Biz içkiye ve paraya el koymak istiyoruz. | Open Subtitles | هدفنا هو مصادرة المشروبات و المال |
| Alkolünüze el koymak zorundayım bayım. | Open Subtitles | عليّ مصادرة مشروبك الكحولي، سيدي. |
| Maalesef üzerinizdeki silahlara el koymak durumundayız. | Open Subtitles | اخشى ان علينا مصادرة المعدات الخاصة بك. |
| Majesteleri'nin yemeğine el koymak mı istiyorsun? | Open Subtitles | أترغب في مصادرة الطعام من قداسته؟ |
| bir kaç örnek daha vermek gerekirse "hamileliği sona erdirmek" ve "fetus'u öldürmek" "hücre topluluğu" ve "doğmamış çocuk" "Irak'ı işgal etmek" ve "Irak'ı özgürleştirmek" "zenginlik dağıtmak", "kazanca el koymak" | TED | ولإعطائكم القليل فقط من الأمثلة: "إنها حمل" في مقابل "قتل جنين،" "خلايا لاقحة" في مقابل "طفل لم يولد،" "إحتلال العراق" في مقابل "تحرير العراق،" "توزيع الثروة" في مقابل "مصادرة الدخول." |
| Bu cüzdana el koymak zorundayım. | Open Subtitles | علي مصادرة محفظتك |
| - Buna kanunen el koymak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سيتوجب عليّ مصادرة هذا |
| İlk yaptıkları tüm silahlara el koymak oldu. | Open Subtitles | أول شيءٍ فعلوه كان مُصادرة كل الأسلحة |
| Aracına el koymak zorundayım! | Open Subtitles | أحتاج مُصادرة سيارتكِ! |