| Şurasında burasında dikenler falan olan elbiselere sinir oluyorum. | Open Subtitles | أنا أكره هذه الفساتين حيث أعشاب هنا و أعشاب هنا |
| Kapı görevlisi standında durup elbiselere bakacağım ve sessizce gezegene bir asteroidin çarpmasını dileyeceğim. | Open Subtitles | سأكون في منصة المضيفات، أنظر في الفساتين. و بصمت متمنية أحد الكويكبات لتمحونا من على هذا الكوكب. |
| O elbiselere kimin ihtiyacı var ki! | Open Subtitles | من يحتاج اليوم للملابس .. ايتها الفاتنة؟ |
| Elbiseleri topluyoruz. Yerdeki elbiselere ne oldu? | Open Subtitles | -نحن نلتقط الملابس ماذا حدث للملابس التي كانت على الأرضية؟ |
| elbiselere eski havasını veriyorsun, çayını karıştırmıyorsun. | Open Subtitles | انتِ تطيلين عمر هذه الثياب لا تقلبي الشاي |
| Güzel elbiselere karşı bir zaafım var. | Open Subtitles | لا أستطيع مقاومة الثياب الجميلة |
| Ama belki önce bir duşa ve kuru elbiselere ihtiyacın vardır. | Open Subtitles | ربما تحتاجين لغرفة , للاستحمام , لملابس جديدة |
| ar jeanlere, seksi elbiselere ve gÖğüs gÖstere ..badilere ihtiyacımız var..merhaba. | Open Subtitles | نريد تلك الفساتين الجذابة و الجينز الضيق و بعض حمالات الصدر هنا ليناسبوا أصدقائي ، و تجعل الصدر يقول مرحبا |
| Şuradaki elbiselere bir bakmalısın. | Open Subtitles | احرصي على أن تلقي نظرة على الفساتين هناك. |
| Sen normalde davetiyeleri bile doldurmazsın, oysa şimdi elbiselere övgüler yağdırıp yarınki brunch için ev sahipliği yapıyorsun. | Open Subtitles | انتِ لم تقومي بملء بطاقة الدعوه حتى، والآن تتكلمين بحماس عن الفساتين |
| Bilmiyorum, teyzeme yaptığın elbiselere bayıldığım için sana güveniyorum. | Open Subtitles | حسناً.. لا أعلم، أنا أثق بك لأني أحب الفساتين التي صنعتيها لعمتي |
| Ve, kızlar, elbiselere bayıldım. | Open Subtitles | و يا فتيات , أحبّوا الفساتين |
| 500'de elbiselere verdim. | Open Subtitles | انا ادفع 500 روبيه للملابس المستأجرة! |
| Şu elbiselere bakar mısın. | Open Subtitles | انظر للملابس |
| elbiselere bak. | Open Subtitles | انظر للملابس |
| Kısa süreli kiralamadan arkadaşım Jeanette bugün evleniyor ve tüm nedimelerini bu gudubet elbiselere ve bu aşırı pahalı makyajlara para ödemek zorunda bıraktı. | Open Subtitles | "صديقتي "جانيت المستأجرات سوف تتزوج اليوم ودفعت لكل وصيفاتها ثمن الثياب ,والمكياج باهظ التكلفة |
| elbiselere bakalım. | Open Subtitles | لنرى الثياب هنا |
| Şu elbiselere bak! | Open Subtitles | أنظر لهذه الثياب |
| Seni bekleyen şu elbiselere bak! | Open Subtitles | تأمل بخزانة الثياب هذه! |
| elbiselere, kullanışsız ayakkabılara ve meme tişörtü lâzım bize. | Open Subtitles | ،سنحتاج لملابس ،أحذية غير عمليّة ،أقمصة تُظهر الصدر |
| Tıpkı herkesin güzel elbiselere ve ayakkabılara ihtiyacı olduğu gibi. | Open Subtitles | فقط كما الجميع بحاجة لملابس و أحذية تلائمهم |