| Farkına varmadın galiba ama "Sharps"ın kapağını her ay bir yıldız süsler ve bu yıldızların birçoğu Eleanor'un müşterisidir, o yüzden sakın onu kızdırma. | Open Subtitles | في حالة لم تلاحظ شارب تغطي قصص النجوم كل شهر، ومعظم النجوم زبائن إليانور لا تغضبها |
| Buna önce Eleanor'un karar vermesi gerekiyordu değil mi? | Open Subtitles | عليك أن تأخذ موافقة إليانور على قرار كهذا |
| Olması gereken okul danışmanı ve Eleanor'un kendisiydi. | Open Subtitles | مثالي مع مستشار المدرسة ومع إليانور نفسها. |
| Yani tüm ölümler Eleanor'un kocasına mı çıkıyor? | Open Subtitles | إذن تعود الجرائم حتى لزوج إيلينور ؟ |
| Ayrıca Eleanor'un bana göz kırptığına eminim. | Open Subtitles | ومتأكدة تماماً بأنّ (إيلينور) غمزت لي -ماذا؟ |
| Bence sen de Eleanor'un odasına taşın. | Open Subtitles | أعتقد أنةمن الأفضل أن تنتقلي للعيش مع إلينور |
| Bu arada avukatlar buradalar ve Lady Eleanor'un vasiyetini okuyorlar. | Open Subtitles | بالمناسبة إن المحامين هنا لقراءة وصية الليدي إلينور. |
| Eleanor'un kızıyla savaşa girmenin bir zaferle sonuçlanmayacağını bilecek kadar akıllıyım. | Open Subtitles | انا ذكي كفايه لأعرف ان الدخول في حرب مع ابنة اليانور , لن يأتي بنتيجه |
| Yani Aquitaine'li Eleanor'un biraz beklemesi gerekebilir. | Open Subtitles | لذا إليانور داكتين ... هي ربما فقط عليها أن تنتظر |
| Eleanor'un yaptığı şeyden çok memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرور للغاية بما كانت " إليانور " تفعله |
| Eleanor'un akıbeti belli olduğunu göre, koca arayışına devam edebilirsin. | Open Subtitles | " مع تقرير مصير " إليانور تستطيعين إستكمال رحلتك في البحث عن زوج |
| Akitanya Kraliçe'si Eleanor'un oğlu için bir şeyler uydurabilir. | Open Subtitles | قد يتمكن من إيجاد وسيلة لابن (إليانور الأكويتانية) |
| Eleanor'un yardımcısıydı. | Open Subtitles | إنها مساعدة إليانور |
| Beş dakikaya Eleanor'un oradayım, tamam mı? | Open Subtitles | أراك في منزل (إليانور) عند الساعة الخامسة, حسناً؟ |
| Eleanor'un 18 yaşındaki oğlu! | Open Subtitles | إبن إيلينور ذو 18 عام |
| Eleanor'un kızıyım. Kasabaya yeni döndüm. | Open Subtitles | -أنا ابنة (إيلينور)، عدت للبلدة توّاً |
| Eleanor'un kızıyım. Kasabaya yeni döndüm. | Open Subtitles | ابنة (إيلينور) عدت للبلدة توّاً |
| Sessiz ol. Lady Eleanor'un vasiyetini okuyorlar. | Open Subtitles | ابقوا هادئين انهم يقرأون وصية الليدي إلينور |
| Önce Blair dondurmanın kalmadığını söylüyor sonra sen onun Eleanor'un yanında olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | .. في البدايه أخبرتني بلير أنها ستذهب لإحضار جيلاتي ثم أخبرتيني أنتِ أنها مع إلينور |
| - Bunu Eleanor'un yanında söyleme. | Open Subtitles | لا يَضِعُه ذلك الطريقِ أمام إلينور. |
| Eleanor'un avukatları aramış olabilirler. | Open Subtitles | محامي اليانور سيتصل |
| Eleanor'un partisinde beni öptüğünde kesinlikle arkadaş gibi değildik. | Open Subtitles | قبلتني في حفلة اليانور |