| Meşeevi odun elementi, Suevi ise su elementi, ve şimdi de daha sonra yapacağım beş restoranı Çin tedavisi akupunkturun özelliklerine bağlayacağım. | TED | أكورن هاوس هو عنصر الخشب، ووترهاوس هو عنصر الماء، وأفكر، بل أني سأنفذ، خمس مطاعم مبنية علي الأفرع الخمس لطب الأبر الصينية. |
| Her bir renk, nokta, her bir sıra, bir hava elementi. | TED | كل لون لذاته ونقطة وكل سطر بعينه هو عنصر طقس. |
| Buradaki herhangi bir elementi bir nevi sanat objesi olarak duvara asabilirsiniz. | TED | أي من هذه العناصر يمكن أن تعلق على الجدار كأنها قطعة فنية |
| Karışık renkte bayraklarla donanmış bu manzara beş elementi temsil etmektedir: | Open Subtitles | إن المنظر الطبيعي مزين بالأعلام متعددة الألوان الذي يمثل العناصر الخمسة، |
| Şöyle söyledi -- Burada alıntı yapıyorum -- Hiçbiriniz bu elementi henüz keşfetmiş değilsiniz. Bu arada yakında ona bir isim vereceğim. | TED | وانا هنا إعيد صياغة المعنى .. هو يقول صحيح أن العالم لم يكتشف بعد هذا العنصر حتى اليوم ، ولكني سوف اسميه |
| Bir sonraki dövüşü kazanmak için, hayatı sağlayan elementi kullan. | Open Subtitles | للفوز يقتالك المقبل إستعمل العنصر الذي يعطي الحياة |
| Bir illüzyonist olarak , illüzyon elementi içeren her performans ilgimi çekmiştir. | TED | أنا مهتم دائماً بالعروض المسرحية التي تشتمل على عناصر من الخداع لكوني ساحراً. |
| Sistemdeki her bir büyük elementi daha küçüğüyle değişitrebiliriz; küçük bir entegre devre, bir çocuğun tırnağı boyutunda görüntüleme çipi. | TED | يمكننا استبدال كل عنصر كبير في ذلك الجهاز بمكوّن أصغر... مثل دائرة كهربائية متكاملة صغيرة، وشريحة عرض بحجم ظفر طفل. |
| Her elementi tanımlayan şey, çekirdekteki proton sayılarıdır. | TED | و ما يعرّف كل عنصر هو عدد البروتونات في النواة، |
| Elektron yörüngelerinin boyutları kati biçimde sınırlı ve atomun her bir elementi için farklıdır. | Open Subtitles | أحجام مدارات الإلكترون محدودة بشدة و تختلف مع ذرات كل عنصر |
| Sayın Başkan, Uranyum elementi çok yakın gelecekte yeni ve önemli bir enerji kaynağına dönüşebilir. | Open Subtitles | سيّدي، عنصر اليورانيوم قد يتحوّل إلى مصدر جديد وهامّ للطاقة في المستقبل القريب. |
| Çelik elementi kullanabildiğimden, kılıç bana etki etmez. | Open Subtitles | السيوف لا تؤثر بي، الأن أستطيع إستعمال عنصر الفولاذ |
| Ağaç elementi, teknemizi dünyadan ayrılırken... saldırılara karşı güvence altına alıyoruz. | Open Subtitles | عنصر الخشب ، حيث سنقوم بعزل وعاءنا عن العالم ، وجعله آمن من الهجوم |
| Selenyum bulacaksınız. Sadece bir süpernovada oluşabilecek her çeşit elementi bulacaksınız. | Open Subtitles | ستجد كل أنواع العناصر التي لا تتكون إلا من المستعرات العظمى. |
| Binbaşı Dallas beş elementi de gemiye almış... | Open Subtitles | سيدي الرئيس، الرائد دالاس لديه العناصر الخمسة في الداخل |
| Binbaşı Dallas beş elementi de gemiye almış... | Open Subtitles | سيدي الرئيس، الرائد دالاس لديه العناصر الخمسة في الداخل |
| Dağdaki beş elementi bulmak için ödüller balıkçıları durdurmayı deniyor. | Open Subtitles | صائدوا المكافاَت يحاولون إيقافك من بلوغ جبل العناصر الخمسة |
| O grubun ortak elementi nedir, biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتودون معرفة العنصر المشترك بين المجموعة بأكملها؟ |
| O grubun ortak elementi nedir, biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتودون معرفة العنصر المشترك بين المجموعة بأكملها؟ |
| Dört temel elementi farklı şekillerde birleştirerek evrenin tüm harika çeşitliliğini üretebileceğinizi söylüyor. | TED | تقول النظرية أنه بجمع الأربعة عناصر الأساسية بطرق مختلفة، فأنت تستطيع إنتاج كل مافي الكون من تنوعات بديعة. |
| Size, çiftçilikte üç temel elementi anlatmama izin verin. | TED | لنمر سريعا على الثلاث عناصر الأساسية في الزراعة. |
| Ben Pat Novak ve Novak elementi'ne hoş geldiniz. | Open Subtitles | أنا (بات نوفاك) وأهلاً بكم في (نوفاك إيلمنت). |
| Bu kitabı dualar için kullandım, ama en önemli elementi yoktu. | Open Subtitles | لقد استخدمت الكتاب لأعيدك للحياة لقد نسيت عنصراً أساسياً لم تنجح الصيغة |