| Elimizde kanıt olmasa bile Bichri'nin bir şeyler karıştırdığını biliyoruz. | Open Subtitles | حتى ولو ليس لدينا دليل فنحن نعرف أنه يخطط لشيء |
| Madeni Para Fuarını peşinde olduklarına dair Elimizde kanıt yok. | Open Subtitles | ليس لدينا دليل على أنّ هدفهم معرض العملات المعدنية |
| Şu anda Elimizde kanıt olmayabilir ama olacaktır. | Open Subtitles | ربما ليس لدينا دليل قاطع الآن، ولكن سيكون لدينا مستقبلاً |
| Bugünkü saldırıların arkasındaki teröristlerle bağlantısı olduğuna dair Elimizde kanıt var. | Open Subtitles | لدينا أدلة تربطه بالإرهابيين الذين تسببوا في هجمات اليوم |
| Elimizde kanıt var. | Open Subtitles | انها دليل على بندقية التدخين |
| ve Wendy'yi de toplayabilirdik ama... - ...Elimizde kanıt yoktu. | Open Subtitles | و " ويندي " أيضاً لكن ليس لدينا ما نتهمهم به |
| Elimizde kanıt yoksa yapıyor olmamız gereken tam olarak budur. | Open Subtitles | ، إلا إذا كان لدينا دليل هذا بالضبط ما ينبغي علينا فعله |
| Feribotta gerçekleşmediğine dair Elimizde kanıt var. | Open Subtitles | لدينا دليل على أن الجريمة لم تحدث على متن العبارة |
| Marie hiçbir yere gitmiyor. Bayan Olsen, cinayetin onunla olan bağlantısına dair Elimizde kanıt var. | Open Subtitles | آنسة أولسين لدينا دليل يربطها بجريمة |
| Milan'ın ölümüyle ilgin olduğunu biliyorduk ama dedektifler gibi bizim de Elimizde kanıt yoktu. | Open Subtitles | كلنا كنا نعرف انك اكثر المستفيدين (بموت (ميلان لكن مثل المحقّقين لم يكن لدينا دليل قوي |
| Sonuçta, Elimizde kanıt sayılabilecek bir şey yok. | Open Subtitles | و بالتالي ليس لدينا دليل مادي |
| Sonuçta, Elimizde kanıt sayılabilecek bir şey yok. | Open Subtitles | و بالتالي ليس لدينا دليل مادي |
| Elimizde kanıt yok. | Open Subtitles | أعني, ليس لدينا دليل |
| Orada olduğunuza dair Elimizde kanıt var. | Open Subtitles | لدينا دليل أنكَ كنتَ هناك |
| Elimizde kanıt olmadığı sürece, Kidman'ın masum olduğunu varsaymalıyız. | Open Subtitles | سنضطر إلى الإفتراض أن (كيدمان) بريء إلا إذا كان لدينا دليل كافٍ أنه ليس بريء. |
| Çok geçmeden bu suç şebekesini çökertmek için Elimizde kanıt olacak. | Open Subtitles | ثم قد يكون لدينا أدلة كافية لتغيير هذه المؤسسة الجنائية |
| Gidip de tutuklayamayız ki. Elimizde kanıt yok. | Open Subtitles | حسنا، لا يمكننا اعتقالها هكذا ليست لدينا أدلة |
| Şerif, Whitney'in sizin yetki alanınızda zehirlendiğine dair Elimizde kanıt var. | Open Subtitles | عمدة لدينا أدلة أن " ويتني " سممت في منطقة صلاحيتك |
| Elimizde kanıt var. | Open Subtitles | انها دليل على بندقية التدخين |
| ve Wendy'yi de toplayabilirdik ama... - ...Elimizde kanıt yoktu. | Open Subtitles | و " ويندي " أيضاً لكن ليس لدينا ما نتهمهم به |