| ellerim kusuruna bakmayın ama bu, bu şekilde olur. | TED | أعتذر بخصوص يديّ ولكن هذه هي الحالة التي هي عليها. |
| ellerim çok iyi değildir ve hiçbir kadın, en kötü noktaları... | Open Subtitles | لأن يداى ليست جميلة ابدا, ولا توجد أمرأة تريد ان يمتدحها احد |
| Alice, ben birşey görmedim. ellerim gözlerimin üzerindeydi. | Open Subtitles | ألس، أنا لم أرى شيء كان عندي أيديي على عيوني. |
| Bu kadar yol geldikten sonra ellerim boş olarak geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | لا استطيع الرجوع فارغة اليدين بعد أن قطعت كل تلك الطريق |
| Bunu en son kullandığımda ellerim sağlamdı. | Open Subtitles | في آخر مرة استخدمته فيها كان لدي يدين سليمتين |
| Birak da kablolarla ben ilgileneyim. Ben nörocerrahi doktoruyum. ellerim titremez. | Open Subtitles | دعيني أتولى أمر الأسلاك أنا جرّاح أعصاب , لديّ يدان ثابتتان |
| ellerim kırılsaydı da almasaydım. | Open Subtitles | وكنت اتمنى ان تكون يدى مشلولة قبل ان افعل هذا. |
| ellerim soğuk suda ama avuçlarım terliyor. | Open Subtitles | إني أقف هنا بكفوفي الحلوة ويداي بالماء البارد |
| ellerim hala bu sabah donat dükkanında attığım imzalardan ağrıyor. | Open Subtitles | يدايّ ما زالت متورّمتان من إهداء التواقيع في محل بيع الدونات هذا الصباح |
| ellerim sargılıydı ve kaşıntısından uyuyamıyordum ya? | Open Subtitles | كانت يديّ كلها مضمّدة وكنت أحكها ولم أتمكن من النوم |
| Hatırlarsan yaralı ellerim için dua edecektik. | Open Subtitles | كما تذكر، أنت كنت ستصلّي من أجل يديّ الداميتين |
| Belki ellerim bir erkeğinkine göre daha küçüktür, ama emin ol beynim daha büyük. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت للحياء , يداي ربما تكون أصغر من يديّ الرجل لكن لديّ عقل أكبر , أؤكد لك هذا |
| Kendime geldiğimde bir kruvazördeydim ve ellerim yoktu. | Open Subtitles | عندما استيقظت وجدتنى على الطراد و يداى مقطوعتان |
| Çeki çıkardım, imzalayacağım. ellerim titriyor. | Open Subtitles | اخرجت دفتر شيكاتى, وبدأت فى التوقيع على شيك وكانت يداى ترتعشان, |
| Neyse, ellerim düzeldi. | Open Subtitles | على أية حال، تَعْرفُ، أيديي تَبْدو أفضل بكثير. |
| Restorant'a girdim, midem bozuldu, dişlerim kitlendi,ellerim yumruk oldu. | Open Subtitles | أَدْخلُ مطعم، معدتي في عقدة، أسناني مُثَبَّتةُ، أيديي في القبضاتِ. |
| 12 gün gözlerim bağlı, ellerim kelepçeli gözaltında tutuldum. | TED | كنت معتقلا لمدة 12 يوما كنت طوالها مغمم العينين ومكبل اليدين |
| Vazgeçip, ellerim boş dönemezdim. | Open Subtitles | أنا لم أَستطع أَن أَستسلم وأعود فارغ اليدين. |
| Sana top fırlatıldığında yüksek sesle "ellerim iyi, odaklanabiliyorum ve ritmim var." demeni istiyorum. | Open Subtitles | كل مرة تلقى أليك الكرة، أزيدك أن تقول بصوتاً عالي لدي يدين لدي التركيز لدي الايقاع |
| Kan dolaşımım yüzünden ellerim hiç ısınmamıştı. | Open Subtitles | لديّ يدان دافئتان بسبب دورتي الدموية |
| Zor bir iş ve ben dayanmaya çalışıyorum fakat çoğu kez ellerim acıyor. | Open Subtitles | وضع المواد الغذائية فى أكياس أنه عمل شاق لكنى أحاول الأحتفاظ به لكن يدى تؤلمنى طوال الوقت |
| - Devam et, ukala. - ellerim bağlıyken yüzemem. | Open Subtitles | ـ إستمرو بالسير , أيها الأذكياء ـ لا أستطيع السباحة ويداي مربوطتان |
| Şu an babama karşı olan görevimde ellerim bağlı. | Open Subtitles | حسناً، يدايّ قد تكون مُقيدة مؤقتاً، بخصوص مهمتي ضد والدي. |
| ellerim organlarım, hislerim, duyularım, sevgim, tutkularım yok mu? | Open Subtitles | أليس لدينا أيدي ؟ ألا تمتلك أعضاء ؟ و مشاعر ؟ |
| Yanıma oturduklarında ellerim ellerinde sanki kendi ızdırabım diğerlerinin ızdırabını açığa vuruyordu. | TED | ولكن عندما جلسوا بجانبي، ويدي في أيديهم، معاناتي بدت وكأنها تظهر معاناة من حولي. |
| - Rus ellerim ve Romen parmaklarım var. | Open Subtitles | -حَصلتُ على الأيدي الروسية والأصابعِ الرومانية |
| ellerim arkamda bağlıyken dövüşü kazanabileceğim bir adamla mı dövüşmemi istiyorsunuz. | Open Subtitles | تريدني أن أقاتل رجل ،أستطيع هزيمته و كلا يداي موثقوين خلفي؟ |
| Ona ne söylemek istediğimi biliyorum ve bana söyleyeceklerinden de eminim, yine de ellerim terliyor ve midem bulanıyor. | Open Subtitles | أعرفُ بالضَبط ما أريدُ أن أقولَ لَه و أنا تقريباً أعرِف ما سيقولهُ لي على الرغمِ من ذلك يدايَ مُتعرقتان و أنا على وشَك الغثيان |
| Sanırım bu kadar yeter. ellerim temiz artık. | Open Subtitles | حسناً ذلك جيد , أعتقد أن ذلك جيدُ يديي نظيفة. |