| Nihayetinde, elveda deme vakti gelip çattığında bazı misafirler çocuklara veda etmek istemiş. | Open Subtitles | و في النهاية عندما حان وقت الوداع أراد أحد الضيوف توديع الطفلين |
| - En kötü savaşta bile, Düşmanın kaybettiklerine elveda deme hakkı vardır. | Open Subtitles | حتى في أسوأ ميادين القتال، كان يحق للعدو توديع ضحاياه. |
| Birine elveda deme şansımın olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتوقع أن أكون سعيدة ! لإعطائي فرصة توديع أحد ما |
| Görüyorsun ki, ben kardeşime sen onu kafasını bir sopayla ezdikten sonra elveda deme şansı bulamadım. | Open Subtitles | أترى، لم يكن بإمكاني أن أقول وداعاً لِأخي الصّغير ... بعد أن حطّمت رأسه اللّعينه بتلك الهراوة |
| Görüyorsun ki, ben kardeşime sen onu kafasını bir sopayla ezdikten sonra elveda deme şansı bulamadım. | Open Subtitles | أترى، لم يكن بإمكاني أن أقول وداعاً لِأخي الصّغير ... بعد أن حطّمت رأسه اللّعينه بتلك الهراوة |