| Ama şimdi sonucu ve harcadığınız emeği görünce ağzım açık kaldı! | Open Subtitles | لكن عندما رأيت النتيجة وكل الجهد الذي بذلته فيه أصابني الذهول |
| Yiyeceğin kendisini israf ediyoruz, israf olmuş yiyeceği üretmek için harcanan onca parayı israf ediyoruz ve buna harcanan emeği israf ediyoruz. | TED | فنحن لدينا هدر الطعام نفسه، وهدر الأموال المتعلقة بإنتاج هذا الطعام المهدر حالياً وهدر الجهد علاوة على ذلك كله. |
| Bu emeği verdikten sonra Acapulco'da bir tatile ihtiyacın olacak. - Çok teşekkür ederim Doktor Crane. | Open Subtitles | وبعض الجهد يعني أنك بحاجة لأسبوع آخر إجازة |
| Umarım bu kupalar emeği geçen bütün oyuncular içindir. | Open Subtitles | آه، آمل أنْ تكون هناك جوائز، لجميع اللاعبين الذين ساهموا. |
| Onda, birçok kişinin emeği vardı. | Open Subtitles | الكثير من الأشخاص ساهموا فيه |
| "...insan emeği ürünlerinin yıkımıdır. | Open Subtitles | "هو تدمير الصناعه تدمير الجهد الإنساني |
| "...insan emeği ürünlerinin yıkımıdır. | Open Subtitles | "هو تدمير الصناعه تدمير الجهد الإنساني |
| Tamam, harcadığın emeği takdir ediyorum ama bilmesem, Maya'nın kız arkadaşı ben değil, sendin sanacağım. | Open Subtitles | حسناً، أنا أقدر كل الجهد الذي تبذلينه في هذا، لكن إذا لم أكن أعرف أفضل، كنت لأعتقد أن (مايا) كانت حبيبتك، لا حبيبتي. |
| Verilen emeği takdir eder. | Open Subtitles | إنّه يقدّر الجهد المبذول. |