| "Üst düzey emlakçılarımızdan biri emekli olmaya karar verdi." "Lütfen yarın sabah saat 09.00'da ofise gelin." | Open Subtitles | "فقد اختار أحد كبار السماسرة أن يتقاعد يُرجى الحضور للمكتب غدًا بتمام الساعة 9 صباحًا" |
| "Üst düzey emlakçılarımızdan biri emekli olmaya karar verdi." | Open Subtitles | فلقد اختار أحد كبار سماسرتنا أن يتقاعد". |
| "Üst düzey emlakçılarımızdan biri emekli olmaya karar verdi." | Open Subtitles | فلقد أختار أحد كبار سماسرتنا أن يتقاعد. |
| Beni emekli olmaya zorlayabilirler ama bu bana sizinle uğraşmaya daha çok zaman verir. Sizi yakalayacağım. | Open Subtitles | يمكنهم إجباري على التقاعد لكن هذا سيمنحني فقط المزيد من الوقت لأتفرَّغ لكِ |
| Ama emekli olmaya zorlayabiliriz. | Open Subtitles | لكن يمكننا إجباره على التقاعد. |
| Onu emekli olmaya zorlayınca tüm heyecanı çıkardık hayatından. | Open Subtitles | ألم تفهمي (لويس) عندما اجبرناه على التقاعد أخذنا كل التحديات من حياته |
| Bu, en iyi kısmı. 12 yıl önce Alain, emekli olmaya karar vermiş. | Open Subtitles | منذ 12 سنه قرر الان أن يتقاعد |
| emekli olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لقد يحاول أن يتقاعد |
| Erken emekli olmaya zorlandı. | Open Subtitles | أجبرته على التقاعد المبكّر |
| Ama emekli olmaya zorlayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا... أجباره على التقاعد. |