| Bu kişi emekli olduğunda çalışırkenki gelirinin yüzde 150'siyle emekli olmuş. | TED | نعم، هذا الشخص تقاعد ليحصل على 150 في المائة من دخله في فترة التقاعد |
| Bazıları emekli olmuş ancak tekrar göreve çağrılmıştı. | Open Subtitles | بعضهم كان قد تقاعد بالفعل وتـمـت إعـادتـه لـلـخـدمـه |
| 1993 yılında emekli olmuş. | Open Subtitles | تقاعد في 1993. وبعد ذلك في وقت سابق من هذا الشهر، |
| Geçen hafta, artık emekli olmuş Takenaka-san'ı ziyarete gittim. | Open Subtitles | الاسبوع الماضي , ذهبت لزيارة السيدة تاكيناكا والتي قد تقاعدت |
| Yaşlı, belki de emekli olmuş, şiddet geçmişi olan birini arıyoruz. | Open Subtitles | قد نبحث عن شخص قديم ربما متقاعد شخص صاحب تاريخ عنف |
| 58 yaşında. Erken emekli olmuş. | Open Subtitles | إنه محاسب سنه 58 عاماً كان قد تقاعد تقريباً |
| 96'da emekli olmuş, son kirasını ödememiş üç haftadır onu gören olmamış. | Open Subtitles | تقاعد في 96, لم يدفع أخر إيجار له لم يره أحداً منذ ثلاث أسابيع |
| Başlarında İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'nden yakın zamanda emekli olmuş olan John Walsh vardı. | Open Subtitles | ،جون وولش قائد البعثة كان والذي تقاعد من شركة الهند الشرقية |
| Son yıllardaki büyük isimlere bakarsak, çok azı şöyle düşünüp emekli olmuş.: | Open Subtitles | أن تنظر إلى الأسماء العظيمة التي مرت في الماضي القريب القليل منهم من تقاعد و قال |
| Bir mahalle marketinde vurulduğunda yeni emekli olmuş bir polisti. | Open Subtitles | لقد كان شرطيًا تقاعد مؤخرًا عندما لقي حتفه في متجر مخلي |
| Evet, babası "emekli" olmuş. Ve bizim ejderhaları sakladığımızı düşünüyor. | Open Subtitles | نعــم,والده تقاعد وهــو يعتقد أننا نخبئ التنــانين. |
| Deniz Kuvvetleri Gözetleme biriminden yeni emekli olmuş. | Open Subtitles | لقد تقاعد مُؤخّراً من قوات المُراقبة البحريّة. |
| Deniz Kuvvetleri Gözetleme biriminden yeni emekli olmuş. | Open Subtitles | تقاعد مُؤخراً من قوّة الإستطلاع البحريّة. |
| Övgüyle ve sicili tertemiz olarak emekli olmuş. | Open Subtitles | لقد تقاعد ولديه تزكيات عديدة وسجلّ خدمة نظيف تماماً. |
| Görünüşe göre, olaya bakan ilk memur bir süre önce emekli olmuş ama o geceyi hiç unutmamış. | Open Subtitles | تبين بأن الضابط الأول في الحادثه لقد تقاعد منذ فتره ولكنه لم ينسى هذه الليله |
| Büyükbaban amiral olarak emekli olmuş ve FBI'ya katılmış. | Open Subtitles | جدك تقاعد كما أميرال وبدأ مكتب التحقيقات الفدرالي. |
| Öncelikle bu sürede emekli olmuş olacağım. | Open Subtitles | نعم، ولكن اولا وقبل كل شيء سأكون قد تقاعدت بحلول هذا الوقت . . |
| Sonuncusu hemşire. 16 yıl önce emekli olmuş. | Open Subtitles | الأخيرة وهي الممرضة تقاعدت قبل 16 عامًا |
| İkincisi kadın bir doktor ama bir ay önce emekli olmuş, o yüzden... | Open Subtitles | الشخص الثاني طبيبة لكنها تقاعدت منذ شهر |
| Barın sahibi, haksız askeri iddialar yüzünden emekli olmuş bir alkolik. | Open Subtitles | مالِك الأرض كان متقاعد مدمن كحول ..مع غرورعسكري. |
| emekli olmuş, tekerlekli sandalyede, ortayaşlı bir analist sonuçta | Open Subtitles | متقاعد,يستخدم كرسيا متحركا ومحلل معلومات متوسط المستوى |
| Küçük bir patlamada dokuz parmak kalınca 1989'da Sun Valley'de emekli olmuş. | Open Subtitles | فرقة تفتيش. "تَقاعدَ في الشمسِ فالي في 1989... عندما تهمة صغيرة تَركتْه بعَدّ الأصابعِ تسعة. " |