| Erken emekliye ayrılabilir, engelli parası alabilirsin. Emekli maaşınla rahat rahat geçinirsin. | Open Subtitles | حسنُ، بإمكانك التقاعد مبكراً، وتعيش على مال المعاش يجب أن تكون مُرتاحاً. |
| Uygulamaları emekliye ayırmak bütün şirketlerin yaptığı şey. | TED | إنّ تطبيقات التقاعد شيء تفعله كل الشركات. |
| Hastanın tek gerçek tedavisi bir daha kalbine yüklenmemesi bu da hastaya 21 yaşında emekliye ayrıl demek zorunda olduğumuz anlamına geliyor. | Open Subtitles | العلاج الوحيد الحقيقيّ للمريض هو ألاّ ينهك قلبه مجدّداً ما يعني أنّ علينا إخباره بأن يتقاعد في أوج عمره البالغ 21 عاماً |
| Hiç yanlışlıkla bir insanı emekliye ayırdığınız oldu mu? | Open Subtitles | هل سبق ان رايت انسان متقاعد بالخطأ |
| 1990'da bu uçağı emekliye ayırdım. | Open Subtitles | لقد تقاعدت من هذه الطائرة بالضبط عام 1990 |
| Teşekkürler Tanrım, artık emekliye ayrılabilirim Birşey içmeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | الحمد لله، الآن يمكنني أن أتقاعد أحتاج لشراب |
| Emekli olunca sadece kendini değil, bizi emekliye ayırmış olacaksın. | Open Subtitles | عندما تتقاعد ، انت لست تتقاعد بمفردك انت تتقاعد بنا نحن الاثنين |
| 'Aktif görevden zamansız emekliye ayrılmak zorunda kaldı.' | Open Subtitles | تلك الجروح التى اجبرته على التقاعد قبل الأوان من الخدمة |
| Belki bir gün, dürüst memurlarımız olduğunda Demir Maymun emekliye ayrılabilir. | Open Subtitles | ربما يوما ما ، سيكون لدينا مسؤولون صادقون ويمكن للقرد الحديدي التقاعد. |
| emekliye ayrılmadan önce yapmak istediğim son cesur hamle sayılmaz. | Open Subtitles | لم تكن فكرتي الاخيرة التي اردت فعلها قبل التقاعد |
| O parayla yarın emekliye ayrılıp, güney Fransa'da yaşayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني التقاعد في الغد و الذهاب للعيش في جنوب فرنسا |
| Ve şahsen bu gemiyi emekliye ayırmak için bundan daha iyi bir yol düşünemiyorum. | Open Subtitles | وشخصيا لايمكنني التفكير في ارسال هذه السفينة الي التقاعد |
| İnsan emekliye ayrılıp, kendisine yeni uğraşlar edindiğinde. | Open Subtitles | عندما يتقاعد المرء يقوم بقذف نفسه إلى مساعي جديدة |
| Chulak'ta, büyük bir savaşçı emekliye ayrıldığında bir ağıt söylerdik. | Open Subtitles | فى شولاك ، عندما يتقاعد مقاتل عظيم من الميدان كنا نغنى له أغنية |
| Hayır, ölmedim. Sadece emekliye ayrıldım. | Open Subtitles | لستُ ميّتًا، لكن بالأحرى متقاعد. |
| Yıllar önce Gizli Dosyalar'la uğraşırken benim yanımda onun gibi bilgili bir ortak olsaydı belki erkenden emekliye ayrılmazdım. | Open Subtitles | إذا آي كان عنده شخص ما كشطارة كها بجانبي... ... كلّأولئكقبل سنواتفي الملفات المجهولة... آيلا يحتملأنيكون عنده متقاعد. |
| Seni emekliye ayrıldı biliyordum ama, buraya geldiğimde bir bakıyorum cinayet işlerine falan karışmışsın. | Open Subtitles | و أنا الذي كنت أظن أنك تقاعدت . جئت لأجدك و قد خلطت نفسك بجرائم القتل و كل تلك الأشياء |
| Courtney, 1968'te emekliye ayrıldığın yazıyor. | Open Subtitles | إذن , يا كورتنري مكتوب هنا , بأنك تقاعدت في عام 1968 |
| Geleceğimi düşünmene müteşekkirim ama ben öldüğümde emekliye ayrılmış olacağım. | Open Subtitles | أقدر قلقك على مستقبلي لكنني أتقاعد حينما أموت |
| Yumurtalıklarımın emekliye ayrıldığı aynı zamanda kendime bir eş buldum. | Open Subtitles | أخيرا أتخذت خليلا فى نفس الوقت الذى قررت فيه أن أتقاعد |
| Sessizlik. Asla emekliye ayrılmamalıydın. | Open Subtitles | لم يجب عليك أن تتقاعد |
| Fakat, kavuştuğumuz için, emekliye ayrılmalı ve adımı başkasına bırakmalıyım. | Open Subtitles | فيماعدا أننا أصبحنا معا.. إذن سأتقاعد و أسلم الأسم الى شخص آخر |
| Zengin oldunuz, iyi iş yaptınız ve şimdi emekliye ayrılma zamanı. | Open Subtitles | إغتنيتَ.هذه مره جيده لك والان حان الوقت لتقاعد |
| Doğum günümü istemedim çünkü emekliye ayrılacağım gün yakındı, | Open Subtitles | لم أرغب بحفلة عيد ميلاد لا أريد سنة أخرى أقرب للتقاعد |
| Bilindiği gibi, 33 yıl sonunda sevgili Pete Fineman emekliye ayrılıyor. | Open Subtitles | كما يعرف الكل بعد 33 عاما مذيعنا المحبوب بيتى فينمان تقاعد |
| Bizim gibi emekliye ayrılmış askerlerin derdi ne biliyor musunuz? | Open Subtitles | هذه مشكلتنا نحن خيول الحرب القدامى المتقاعدين |
| - İmar kuruluyla sıkıntısı varmış. - emekliye ayrıldım. | Open Subtitles | لو إستمر مجلس التقسيم في مُلاحقته - لقد تقاعدتُ - |
| Baş Melek, sıradaki Kira'yı bulmamız halinde, emekliye ayrılınca tahtını Kira'yı bulan kişiye devredeceğine söz verdi. | Open Subtitles | الملك وعد بأن أي شينيغامي يجد كيرا التالي سيحصل على العرش بعد تقاعده |