Emin Değil'in kıçını ezmek için emekliliğinden dönen... tarihte yapılmış en büyük- | Open Subtitles | خرج من تقاعده فقط "ليقصف مؤخرة "لست متأكد يقود اضخم مركبة بالتاريخ |
Sen önümüzdeki beş yılı beraber geçirmemiz konusunda Emin Değil misin? | Open Subtitles | انت لست متأكد من ان كنت تريد أن نقضي الخمس سنين القادمة معا؟ |
Çünkü onu sevdiğinden Emin Değil. | Open Subtitles | لكن الأمر معقد إنها ليست متأكدة من أنها تحبه |
Adam Emin Değil. Bir tür hormonal dengesizlik olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | هو ليس واثقاً يعتقد بأنه نوع من عدم التوازن الهورمونى |
Tomer Gottleib; iddiasına göre Mantel'in yanına uğramış ancak Emin Değil. | Open Subtitles | تومر غوتليب... تدعى أنه ربما قام بزياره مانتل ولكنه ليس متأكد |
Bütün bunlar masal. Babu, Babi'nin gerçek bir hazine avcısı olduğundan bile Emin Değil. | Open Subtitles | كلها حكايات مختلقة، بابو ليس متأكداً إذا كان بابي مكتشفاً حقيقياً |
Gayrı meşru olmadığından bile % 100 Emin Değil. | Open Subtitles | حتى أنه غير متأكد من كونه ولد شرعي 100 في المئة |
Houston polisi hala Emin Değil, çünkü tecavüz ilacı kana çok hızlı karışıyor ve adam onları 12 saat tutuyor. | Open Subtitles | شرطة هيوستن لا تزال غير متأكدة لأن تعرفون، مخدر الاغتصاب يتم استقلابه سريعها و هو يحتفظ بهم لـ 12 ساعة |
Emin Değil misin? | Open Subtitles | ليو لست متأكد أني أستطيع فعل هذا |
Birincisi, elimizde bir adam var, Emin Değil. | Open Subtitles | الرقم واحد , لدينا ذلك الشخص "لست متأكد" |
Bay Bakan Emin Değil. İstediğiniz fahişeyi buldular. | Open Subtitles | "ايها الوزير "لست متأكد لقد وجدوا ما تريده |
Emin Değil sivri sivri konuşarak herkesi kandırmaya çalıştı. | Open Subtitles | مع هراء "لست متأكد" الذي يحاول التملص بكلامه الذكي لكل شخص |
Adamla kalmak istediğinden Emin Değil. | Open Subtitles | هي ليست متأكدة حتى من أنها تريد البقاء معه |
Sue Sylvester böyle bir dünyada yaşamak istediğine pek Emin Değil. | Open Subtitles | سو سلفستر ليست متأكدة أنها تريد أن تعيش بذلك النوع من العالم |
Daha fazla onun için şavaşıp savaşmayacaklarından Emin Değil. | Open Subtitles | ليس واثقاً إذا كانوا سيقاتلون لأجله بعد الآن |
Seninle evlenmek istediğinden Emin Değil mi? | Open Subtitles | هو ليس متأكد بأنه يريد الزواج؟ |
Ama o bile işe yarayacağından Emin Değil. | Open Subtitles | لكنه ليس متأكداً من نجاح المسألة |
Şoför onu ne zaman topladığından Emin Değil. | Open Subtitles | والسائق غير متأكد من أين قام بأخذ تلك القمامة |
Beni desteklemek istediğinden Emin Değil. Sanırım tanışacağı başka adaylar da var. | Open Subtitles | هو غير واثق انه يريد دعمي أعتقد ان لديه مُرشحين آخرين ليقابلهم |
Evet, ve bize güvenemeyeceğine Emin Değil misin? | Open Subtitles | ونحن لسنا واثقين بأنه يمكننا الوثوق بك |
Binbaşı Carter matkabı çalıştırma konusundaki yeteneğinde Emin Değil. | Open Subtitles | الرائد كارتر ليست واثقة في قدرتها لتشغيل المثقاب. |
Bazı kızlar, yaptığınız duyurunun ne olduğundan Emin Değil. | Open Subtitles | اتعلم, بعض الفتيات ليسوا واثقين بما تعلن |
Emin Değil gibisin. Belki bir ihtimal vardır. | Open Subtitles | . يبدو أنك لست متأكدة - . ربما |
Bir parçam hatırlamak istediğimden Emin Değil. | Open Subtitles | جزء مني ليس متأكدًا من رغبته بذلك |
Kiminle olduğunden Emin Değil misin? | Open Subtitles | انتِ لستِ متأكدة مع من الموعد ؟ |
Hala Emin Değil misin? | Open Subtitles | ألست متأكداً بعد؟ |