| Fakat Emma'nın ihtiyacı olan şey bir terapist değil onu gerçekten umursayan biriydi. | TED | لكن ما كانت إيما تحتاجة حقاً ليس معالجة نفسية تهتم كثيراً، كثيراً لأمرها. |
| Emma teyzenin kamerasında ne kadar film kaldı bilmiyorum. Siktir et kamerayı! | Open Subtitles | المشكلة هي، لا أعرف كم بقي من الفيلم في كاميرا الخالة إيما |
| Baba, Emma çocuk odasında. İstersen seni ona şimdi götürebilirim. | Open Subtitles | أبي، إيما في الحضانة أنا سآخذك لها الآن إذا أردت |
| 46 Burnham Sokağı, St Paul, Minnesota'dan Emma Spencer Oakley gibi duruyorsun. | Open Subtitles | انت تشبهين ايما سبنسر التى كانت تقطن 46 ش بيريهام ب منيسوتا |
| Al Badi ve Codwell Emma'nın görevi tamamlayıp patlamada öleceğine emindi. | Open Subtitles | البادي و كادويل لا شك لديهم بأن أيما قامت بتنفيذ المهمة |
| düşündüm de, belki Emma için yeni bir yayıncı bulmalıyız. | Open Subtitles | و كنت أتسائل إذا كنا نستطع إيجاد ناشر جديد لإيما |
| Öncelikle Antalya polisi Emma'nın mesajını dinlemiş ve onlara göre ortada bir suç yok. | Open Subtitles | ماذا تعنين ؟ حسنا، من ناحية، الشرطة الأنطالية قد أستمعت الى البريد الصوتي لأيما |
| Emma Jennings'i tanıtmama izin verin, kendisi pazarlama bölümünün başındadır. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أعرض إيما جينينغز، رئيس قسم التسويق لدينا. |
| - Emma zaten seninle hiçbir şey yapmak istemediğini çok açıkça belirtti, ve Thayer onun için harekete geçmiş görünüyor. | Open Subtitles | إيما بالفعل جعلت كل شيئ واضح انها لا تريد ان تفعل شيئ معك و ثاير يبدو انه بدا في الدخول |
| Fitch ve Emma dışarıda bekliyor ve ben listede yokum öyle mi? | Open Subtitles | فيتش و إيما ينتظرون بالخارج و الأن انا لست على القائمة ؟ |
| Eğer terk edilme hassasiyeti varsa Emma'yı öIdürmeye tereddüt etmeyecektir. | Open Subtitles | ان كان يعاني من مشاكل هجران فلن يتردد بقتل إيما |
| Emma'nın en yakın arkadaşıyla görüştüm ve sevgilisinin adını biliyor. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع صديقة إيما و هي تعرف إسم العشيق |
| Ben tababet mektebini burada okumuştum lakin Emma'nın ilk gelişi. | Open Subtitles | لقد درست الطب هنا لكن هذه اول زيارة لـ إيما |
| Bahse girerim, Emma'nın da bilmediğimiz bir sürü sorunu vardır. | Open Subtitles | أراهن حصلت إيما لها القضايا سخيف الخاصة أننا لا يعرفون. |
| - Haber yok. Emma hala... - Emma'ya ne oldu? | Open Subtitles | لا يوجد أخبار عن ايما هيلن , ماذا بشأن ايما؟ |
| Bilmiyorum, sevgili Emma, ince eleyip sık dokumamak her zaman en iyisidir. | Open Subtitles | لا اعلم, عزيزتي ايما,يبدو لي دائما انني لا افضل الطعام خارج المنزل |
| Affedersiniz, kızlar, bir saniye. Emma ile yalnız konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | من فضلكم يا فتيات أنا أريد التحدث مع ايما بمفردها |
| Emma Tanrı'ya olan derin sadakatini anlattığı bir mektup yazdı. | Open Subtitles | كتبت أيما رسالةً له تصِف له فيها إيمانها العميق. |
| Alex'le çalıştıktan sonra Emma'nın, onun için en önemli dönemi yanından geçip giderken sadece oturup durmamak için çok şey öğrenmiştim. | TED | لقد تعلمت الكثير منذ أن عملت مع ألكس أن أجلس و حسب بينما العقد الحاسم لإيما يضيع هدراً. |
| Hanim Emma'ya buraya geldiğinde tam olarak ne yapması ve yapmaması gerektiğini söylemiş. | Open Subtitles | أجل .. لكن أكثر من هذا هانم صرح مراراً لأيما |
| Sir Hugh'un Emma'ya sahip olacağını düşünmek beni memnun etmiyor. | Open Subtitles | لا اعتقد ان السيد هيو مهووس بإيما الى هذه الدرجه |
| Burada olay sende bitmiyor. - Olay Emma'da bitiyor. | Open Subtitles | وهي أنّ المسألة لا تتعلّق بك وإنّما بها |