| İçişleri bakanlığı bile dosyanın bir hafta içerisinde kapatılmasını emretti! | Open Subtitles | حتى وزير الداخلية قد أمر بإغلاق القضية في غضون أسبوع |
| Matyushenko adamlara tarette toplanmalarını emretti. | Open Subtitles | ماتيشينكو أمر . الرجال أن يتجمعوا بالفناء |
| Önce, ciddi susuzluk çekmemize rağmen bana kazı yapmayı durdurmamı emretti. | Open Subtitles | اولاً، أمرني بالتوقف عن الحفر و كان يعلم أننا ينقصنا المياه |
| Sonra gelecek daha büyük bir onurun işareti olarak, sana Cawdor Beyi dememi emretti. | Open Subtitles | وعربوناً لتكريم أعظم أمرنا أن اخاطبك بأمير كودور |
| Firavun, gündüz kerpiç yaparken saman verilmemesini emretti. | Open Subtitles | إنها أوامر فرعون أنه لن يتم إعطاءكم قش لتصنعوا قوالب الطوب |
| Komuta merkezi emretti, bir gerekçesi olmalı. | Open Subtitles | القيادة العليا أمرت بهذا، لابد وأن لديهم الأسباب. |
| Düzeni sağlamamı emretti. Bunu yapacağım. | Open Subtitles | أمرك أنت وحاكمك بإستعادة النظام وانا أنوى أن أحقق رغباتة |
| Aella onun bağlanıp canlı canlı kurt çukuruna atılmasını emretti. | Open Subtitles | أيللا أمر بألقائه حيا ومقيدا لوكر الذئاب |
| Başkan Johnson delik deşik ve ipuçlarıyla dolu... kan içindeki limuzinin yıkanıp tamir edilmesini emretti. | Open Subtitles | الرئيس جونسون أمر بالليموزين الغارقة في الدماء المليئة بثقوب الرصاص والقرائن ليتم غسلها و إعادة بنائها |
| Genel Kurmay Başkanı, ABD askeri güçlerinin DEFCON 4 pozisyonlarına geçmesini emretti. | Open Subtitles | الأدميرال أمر بوضع قوات الجيش الأمريكي بحالة دفاع من المستوى الرابع |
| Hatta Stalin, birliklerine Berlinlileri doyurmalarını emretti. | Open Subtitles | حتى أن ستالين قد أمر قواته بإطعام سكان برلين |
| Doğu Almanya'nın tepkisini ölçmek için Clay, Amerikan askerlerine kontrol noktası Charlie boyunca gidip gelen araçlara eskortluk yapmalarını emretti. | Open Subtitles | ،لاختبار رد فعل ألمانيا الشرقية أمر كلاي الجنود الأمريكيين المسلحين بالتحرك بمركباتهم جيئةً وذهابًا عبر الحدود عند نقطة تفتيش تشارلي |
| Albay Childers barışçıl bir kalabalığın katlini emretti. | Open Subtitles | ..الكولونيل تيرى شيلديز أمر جنوده بذبح حشد سلمى |
| Ama onunla yeni konuştum, bana Leydi Litton'ı tutuklamamı emretti. | Open Subtitles | لكننيتكلمتمعهمنذ لحظات.. و قد أمرني بإعتقال السيده ليتون فوراً. |
| Apophis bana köylülerden birini öldürmemi emretti, böylece diğerleri itaat edecekti. | Open Subtitles | ابوفيس أمرني بقتل أحد القرويون حتى تطيع البقية |
| Kızı oraya götürdükten sonra, Albay bir hafta tatile çıkmamı emretti. | Open Subtitles | عليّ أن آخذ هذه الفتاة إلى الشمال والكولونيل أمرني بقضاء أسبوع إجازة |
| Tok'ra üssündeki geçit bağlanma cihazını çalışmaz hale getirmekte ısrar etti ve bize gitmemizi emretti. | Open Subtitles | أصر على إبطال جهاز الإتصال بالبوابة في قاعدة التوكرا و أمرنا أن نغادر |
| Bay Phipps peşine düşmememizi emretti. | Open Subtitles | السّيد فيبس أمرنا بشكل محدّد أن لا نقبض عليها |
| Firavun, gündüz kerpiç yaparken saman verilmemesini emretti. | Open Subtitles | إنها أوامر فرعون أنه لن يتم إعطاءكم قش لتصنعوا قوالب الطوب |
| Başrahibe, bunu öğrenirsen kalmayacağını düşünüyor. O yüzden de Rahibelere bundan bahsetmemelerini emretti. | Open Subtitles | كبيرة الرّهابات تظن أنـّكَ لو علمت ، فلن تبقى لذا فهي أمرت جميع الراهبات بألاّ يتحدثنَّ عن ذلك. |
| Haydi şunu iyice açıklığa kavuşturalım. Bay Owen bunu çalıştırmanı emretti? | Open Subtitles | لنستوضح الأمر مستر أوين أمرك بتشغيل هذا ؟ |
| Bana size gelmemi emretti. Avcıyla olan ilişkinize dair haberler... | Open Subtitles | لقد أمرتني بأن آتي إليك أخبار علاقتك مع المبيدة |
| Geri geldi, ve mantarların toplanmasını emretti. | Open Subtitles | عاد بعد فترة طويلة وأمر بقطع جذوع عش الغراب. |
| O bana kutsal savaş yapmamı emretti onun buyruklarının doğruluğunu tüm İslam kabul edinceğe kadar ve tüm dünya adımla titreyene kadar. | Open Subtitles | لقد أمرنى أن اقيم حربا مقدسة حتى يقر كل من فى الإسلام نقاء مزايداته و كل العالم يرتعد أمامى |
| Cavanaugh seni bu işin dışında tutmamı emretti. | Open Subtitles | امرني كافانو ان ابقيك خارج الموضوع |
| - Buraya gelmeni kim emretti? | Open Subtitles | من امرك بالقدوم الى هنا انا هنا بأمر |
| Çünkü peygamber Muhammed, Allah'ın selamı ve iyiliği üzerine olsun, bana göründü, ve benden Hartum'a ateş ve kılıçla saldırmamı emretti. | Open Subtitles | لأن سيدنا محمد عليه السلام جاء الى فى الرؤيا و أصدر لى التعليمات لمهاجمة الخرطوم بالنار و السيف |
| Pirinç bir yürütme, emretti ama o tetiği çekemedi. | Open Subtitles | ،كبار الضُباط أمروا بتنفيذ حكم الإعدام .لكنه لم يستطع سحب الزناد |
| Gnarnia'ya hükmeden Beyaz Kaltak herkese buldukları insanları teslim etmelerini emretti. | Open Subtitles | العاهرة البيضاء الشريرة التي تحكم غنارنيا امرت ان كل من يرى بشري ان يمسكه |
| Ayrıca evliliğe engel olacak şeyleri ve ayarlarken bunları bilip bilmediğinizi tarif etmenizi emretti. | Open Subtitles | انه يأمرك أيضا بوصف العقبات التي أدت الى ذلك الزواج ورغم معرفتك بها فقد قمت بترتيبه |