| En önemlisi de intikamdan vazgeçmeye ve kan davasına son vermeye çağırıyordu. | Open Subtitles | وللمسلمين أن يعاملوا بعضهم كأخوة وأخوات وقد يكون أهم شىء لى في أنه كان سببا فى إيقاف الأنتقام للقتل الدموى |
| En önemlisi de her sabah kıçını kaldırıp, buluşmaya gelmen. Sonra bir şeyler değişecek. | Open Subtitles | أهم شىء أن تجلسى على مؤخرتك كل صباح |
| En önemlisi de bugün bu odada biraraya gelen bizler arasında bir bağ kuruldu. | TED | والأهم من ذلك بالنسبة لنا هنا في هذه القاعة، سند تم إنشاؤه. |
| En önemlisi de başkalarının katılımını sağlayacaklar. | TED | والأهم من ذلك هو مساعدتهم للآخرين على المشاركة بالسياسة. |
| Ve En önemlisi de, önce bizi yakalamanız gerekecek. Kos! | Open Subtitles | و الأهم من ذلك ، أن عليكم أن تمسكوا بنا أولاً |
| Ondan değil, taktiğinden, keskinliğinden, hızından En önemlisi de karşı atağından. | Open Subtitles | لا، الأمر يقتصر على تكتيكه، دقته، سرعته، و الأهم لكمته المعاكسة. |
| En önemlisi de, tekrardan bir aile olduğumuzu hissetmeye başladım. | Open Subtitles | وأهم من هذا كله.. اني بدأت أشعر بأننا عائلة مرة أخرى |
| En önemlisi de cömert bağışlarıyla. | Open Subtitles | والأهم من هذا المساهمات الكريمة التي يقدمونها |
| En önemlisi de tüm bunların benimle ne ilgisi var? | Open Subtitles | وأكثر تحديداً لمَ يهمّني أيّ شيء مِنْ ذلك؟ |
| Ama En önemlisi de küçük kızım küçük bir kızım var. | Open Subtitles | ولكن الأهم من أجل الطفله الصغيره لدي أبنه |
| En önemlisi de kızımdan özür dileyebilmek. | Open Subtitles | . أهم شىء هو إبنتى |
| Ve, En önemlisi de, bu kısıtlılık algımızla en güçlü yaratıcı yeteneklerimiz arasında da bir ortaklık olmasıdır. | TED | والأهم من ذلك, أن هنالك شراكة بين فهم هذه النواقص وأعظم ما نملك من قدراتنا الابداعية |
| En önemlisi de, önemsendiklerini ve düşünüldüklerini bilecekler! | Open Subtitles | والأهم من ذلك ، انهم جميعا نعلم ان هناك شخص يفكر لهم. |
| Onun kim olduğunu, ne istediğini, En önemlisi de kiminle çalıştığını söylemelisin. | Open Subtitles | أريد منك أن تخبرني من هو؟ وماذا يريد؟ والأهم من ذلك |
| Hepinizi çok seviyoruz ama En önemlisi de Hannah hepinizi çok seviyor. | Open Subtitles | و نحبكم كثيراً , و الأهم من ذلك هانا تحبكم كثيراً |
| - En önemlisi de... onu izlemek istersiniz. | Open Subtitles | - الأهم من ذلك كله، كنت ترغب في مشاهدة لها. |
| Ve En önemlisi de biz bir kurum üzerine... | Open Subtitles | ذات روابط أكبر وأهم من ذلك كلّه، أنّها ..تقوم على مبادئ |
| Yansıma yapan herhangi bir yüzey yoktur, bütün sular opak kapların içindedir ve En önemlisi de birbirleriyle iletişim kurmalarına izin verilmemektedir. | TED | فليس هنالك أي أسطح عاكسة جميع المياه توضع في حاويات عاتمة والأهم من هذا كله أنه من غير المسموح لهم بأن يتواصلو فيما بينهم! |
| En önemlisi de tüm bunların benimle ne ilgisi var? | Open Subtitles | وأكثر تحديداً لمَ يهمّني أيّ شيء مِنْ ذلك؟ |
| Ama En önemlisi de küçük kızım küçük bir kızım var. | Open Subtitles | ولكن الأهم من أجل الطفله الصغيره لدي أبنه |