| Yapılacak en güvenli şey, karada yeni bir yolu izlemek olacak. | Open Subtitles | الشيء الأكثر أماناً هو أن نجد .طريقاً جديداً ونعود إلى الديار |
| Biz oğlunu bulana kadar sizin için en güvenli yer ahır. | Open Subtitles | إلى حين عثورنا على ابنكما فالمكان الأكثر أماناً لكم هو الحظيرة |
| Buranın gezegendeki en güvenli askeri tesis olduğunun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أنت على علم بأن هذه أأمن منشأة عسكرية على وجه الأرض |
| Bizi eve Jerry getirdi. Volvo piyasadaki en güvenli arabalardan biri. | Open Subtitles | جيرى أوصلنا لهنا فأنت تعرف أن سيارته الفولفو أأمن سيارة هناك |
| en güvenli şey, normal faaliyetlerimize devam etmek. | Open Subtitles | الأكثر أمناً لنفعله هو أن نواصل أنشطتنا العادية |
| Yapılacak en güvenli şey, karada yeni bir yolu izlemek olacak. | Open Subtitles | الشيء الأكثر أماناً هو أن نجد طريقاً جديداً ونعود إلى الديار. |
| Sayın başkan, bugünden itibaren bu gemi dünyadaki en güvenli yer olmaktan çıkıp en tehlikeli yer haline geldi. | Open Subtitles | ،سّيدي الرئيس، إبتداء من اليوم هذه السفينة تغيرت من كونها إحدى الأماكن الأكثر أماناً على الأرض إلى أكثرها خطورة |
| Sayın başkan, bugünden itibaren bu gemi dünyadaki en güvenli yer olmaktan çıkıp en tehlikeli yer haline geldi. | Open Subtitles | ،سّيدي الرئيس، إبتداء من اليوم هذه السفينة تغيرت من كونها إحدى الأماكن الأكثر أماناً على الأرض إلى أكثرها خطورة |
| İnsanlar, en güvenli seçeneğin mevcut durumu korumak olduğunu düşünmeye eğilimlidir. | TED | يميل البشر لافتراض أن الخيار الأكثر أماناً هو الحفاظ على الوضع الراهن. |
| Öz güvenin var olması için izin olması gerekiyor ve topluluk, öz güveni denemek için en güvenli yer. | TED | فالثقة تحتاج الى تصريح لكي تخرج والمجتمع هو المكان الأكثر أماناً لتجربة الثقة عليه |
| Baban gibi düşünüyorum. Orası bizi için en güvenli yer. | Open Subtitles | أعتقد أن والدك علي صواب , فهي أأمن مكان لنا |
| istatistiksel olarak bakilirsa hala en güvenli ulasim yöntemi havayolu. | Open Subtitles | الكلام الأحصائى بالطبع مازال أأمن الطرق للسفر |
| Kendiliğinden uçuyor. en güvenli uçak. | Open Subtitles | لا أستعمل يدي، تحلق بنفسها أأمن طائرة في العالم |
| Tamam, işte yukarıdayız. Burası, olabilecek en güvenli yer. | Open Subtitles | حسنا , نحن بالأعلى و هذا أأمن مكان يمكنك أن تكونى فيه |
| Gümrüğün bodrum katı doğu Kanada'daki en güvenli kilittir. | Open Subtitles | القــبو فــى مصلـحـة الجمـــارك. إنه أأمن مكان فى شرق كندا. |
| Görünüşe göre, dünyadaki en güvenli yer. | Open Subtitles | فهي على ما يبدو , المكان الأكثر أمناً في العالم |
| Bazıları, 35 milyon nüfusuyla Tokyo’nun dünyanın en büyük ve en güvenli metropolü olduğunu söyleyebilirler. | TED | طوكيو، ب 35 مليون نسمة، هي إحدى أكبر المدن العملاقة وقد يقول البعض أنها الأكثر أمانًا في العالم. |
| Faraday, gemiye gidip gelmek için en güvenli yolun bu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فاراداي يقول انه الطريق الآمن الوحيد للذهاب والعودة بالقارب |
| Yapılacak en güvenli şey, karada yeni bir yolu izlemek olacak. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الآمن الذي يمكننا فعله هو إقتفاء طريق جديد هناك في اليابسة |
| Bunun için en uygun yeri biliyorum. en güvenli yer. | Open Subtitles | وأعرف المكان المثاليّ لذلك المكان الأكثر أمنًا |
| İngiltere'deki en güvenli bilgisayar sistemlerini bile aşmış. | Open Subtitles | هدفهم اختراق نظام الحاسوب الاكثر أمنًا في "بريطانيا" |
| Nükleer saldırıdan kurtulmak için 100 kilometrelik alanda en güvenli bölge. | Open Subtitles | الأكثر أمانا على بعد 100 ميل البقاء على قيد الحياة هجوم نووي. |
| Doğa durdurulması zor bir güç ile üzerinize geldiğinde yapılacak en güvenli şey yolundan çekilmek olacaktır. | TED | عندما نعجز عن إيقاف القوة الطبيعية، فالإجراء الأكثر أمانا هو الابتعاد عن طريقها. |
| Dünya'daki en güvenli binanın başındaki adam yani. | Open Subtitles | والذي حدث أنه يجلس في البناية الأكثر حماية في العالم |
| Kafasında kurşunla eski bir polis şefi masamda yatıyorken buraya yaşamak için "en güvenli" yer diyebiliyorsan artık bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري، إذا يمكنك الإتصال بـ"أسلم" مكاناً للعيش. عندما يكون الرئيس السابق للشرطة يجلس على مائدتي، برصاصة في رأسه. |
| Bahsettiğim yer deniz piyadelerinin yakalandığı yere yakın olup saklanılabilecek en güvenli yerdir. | Open Subtitles | المكان الذى أخبرتَ هؤلاء الجنود بشأنه هو أئمن مكان للإختباءبالقربمن المكانالمُحتجزبهِأسرىالمارينز. |
| İnsanlar buranın fırtınayı atlatmak için en güvenli yer olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أجل، يظن الناس أن هذا آمن مكان للابتعاد عن العاصفة. |
| Yerin üstündeki sahte laboratuvarda ne olursa olsun gerçek Cadmus DC'deki en güvenli tesistir. | Open Subtitles | مهما قد يحدث في مختبرنا فـّو فوق سطح الارض كادموس الحقيقي هو أكثر منشأة آمن في العاصمة |