| Karısının öldüğü günün hayatının en kötü günü olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | اليوم الذي توفيت فيه قال بأنه أسوأ يوم في حياته |
| Hayatimin en kötü günü. Ben odama gidiyorum. | Open Subtitles | كان هذا أسوأ يوم في حياتي إني ذاهب لغرفتي |
| ben dün hayatımın en kötü günü olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أن الأمس كان أسوأ يوم في حياتي، |
| Bir insanın hayatının en kötü günü benim sıradan bir iş günümdü. | Open Subtitles | أسوء يوم في حياته كان مجرد يوم عادي في المكتب بالنسبة لي |
| Onu şimdi götürürsek hayatının en kötü günü olarak kalacak! | Open Subtitles | إذا أخذناها الآن ، فسيكون دائماً أسوء يوم لها في حياتها |
| Sadece bu günün hayatının en kötü günü olabileceğini bilebilir. | Open Subtitles | إنه أحمق. بحسب مايعرفه، قد يكون هذا أسوأ أيام حياته. |
| Bu hayatımın en kötü günü. | Open Subtitles | - الذي صباحاً أنا، تومي باهاما؟ هذا أسوأ يومِ مِنْ حياتِي. |
| Üzgünüm. Ben... en kötü günü geçiriyorum. | Open Subtitles | انا اسفة انا لدي اليوم هو اسوء يوم لدي |
| Hayatının en kötü günü değil. | Open Subtitles | أنت لا تمري بأسوء يوم وليس على الدى البعيد |
| Biri bana açıklar mı neden hayatımın en kötü günü? | Open Subtitles | هل سيشرح لى أحداً ما، لماذا هذا أسوأ يوم في حياتي؟ |
| Hayatının en kötü günü, o zindanda hapsedilmekti. | Open Subtitles | أسوأ يوم في حياتك تخوض في الطابق السفلي. |
| Hayatınızın en kötü günü için onurlandırmak garip bir şey. | Open Subtitles | نوعًا ما غريب أن يتم تكريمك على أسوأ يوم في حياتك. |
| Bu, hayatımın en kötü günü ve bir türlü bitmiyor. | Open Subtitles | هذا أسوأ يوم في حياتي، ولا أستطيع إنهاءه. |
| Bir düşünün: tüm o 6.5 milyon mesaj, dilin doğal süreci içinde otomatik gerçekleşen etiketleme, tüm bu veriler... Size beslenme bozuklukları için en kötü günü söyleyebilirim: Pazartesi. | TED | فكروا في ذلك: 6.5 مليون رسالة يتم ترقيمها آليا باستخدام عمليات اللغة الطبيعية، كل هذه الحقائق -- أستطيع أن أخبركم أن أسوأ يوم في الأسبوع لاضطرابات الأكل هو الاثنين. |
| Tanrım, bu hayatımın en kötü günü. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا مثل أسوأ يوم في حياتي |
| Daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum. Bu hayatımın en kötü günü. | Open Subtitles | لن أستطيع الصمود هذا أسوأ يوم في حياتي |
| Bir adamın en kötü günü benim için sıradan bir iş günüydü. | Open Subtitles | أسوء يوم في حياته كان مجرد يوم عادي في المكتب بالنسبة لي |
| İbnenin hayatındaki en kötü günü herhalde. | Open Subtitles | هذا الأحمق لا بد إنّه قضى أسوء يوم في حياته |
| Onu şimdi götürürsek hayatının en kötü günü olarak kalacak! | Open Subtitles | إذا أخذناها الآن ، فسيكون دائماً أسوء يوم لها في حياتها |
| Gel de bu günün hayatının en kötü günü olmamasını nasıl sağlarız onu konuşalım. | Open Subtitles | لنتحدث عن منع هذا أن يصبح أسوأ أيام حياتك |
| Hayatının, şu ana kadarki en kötü günü. | Open Subtitles | أسوأ يومِ مِنْ حياتِكَ حتى الآن. |
| - Hayatımın en kötü günü. | Open Subtitles | اسوء يوم في حياتي |
| Hayatımın en kötü günü. | Open Subtitles | أنا فقط أمر بأسوء يوم |