| Bunu en kötü zamanda yapıyorsunuz. Parmağın gözüme girdi! | Open Subtitles | تفعلون هذا في أسوأ وقت محتمل، دخل إصبعك في عيني |
| Bazen sizi en kötü zamanda, bir yerlere götürür... | Open Subtitles | وأحياناً، يأخذك العمل في أسوأ وقت على الإطلاق |
| Çünkü olabilecek en kötü zamanda bu binayla ilgili duygusal hisler beslemeye başladı. | Open Subtitles | لأنه حصلت على انها جميع... عاطفي حول هذا بناء في أسوأ وقت ممكن؟ |
| Peki, her zaman değil ama en kötü zamanda kesin bir şekilde yanılıyorsun. | Open Subtitles | حسنا، ليس دائما لديكي ميل إلى قول الشيء الخطأ المحدد في أسوأ لحظة ممكنة |
| Rakibi geri döndü, hem de olabilecek en kötü zamanda. | Open Subtitles | يعود منافِسُه، في أسوأ لحظة ممكنة |
| Anne olabilecek en kötü zamanda herşeyi üstüme yıktı. | Open Subtitles | -أمي,لقد رمى هذا عليّ في أسوأ وقت ممكن |
| Olabilecek en kötü zamanda. | Open Subtitles | "في أسوأ وقت ممكن" |