| Bu, çok hızlı hareket eden bir bitki ki çok nadirdir ve etobur, bu da gayet enderdir. | TED | هذه نبتة تتحرك بسرعة، وهو شي نادر، وهي آكلة لحوم، وهو نادر أيضاً. |
| Ama yayın evinde çekici, namuslu bir adam enderdir. | Open Subtitles | و لكن رجل مُستقيم جذاب في دار نشر هو أمر نادر |
| Bu enderdir ama bu kadar vicdan azabı çeken bir bilinmeyen şahıs bazen suçu kazara işlemiştir. | Open Subtitles | ... حســنا، هــذا نادر ... لــكن المشــتبه الذي يشعــر بهــذا القدر من الذنــب أحــيانا يــرتكــب جريمة بغــير قصــد |
| Bilmem, sadece eşcinsel bir çiftin... kalıbı kırması çok enderdir de. | Open Subtitles | إذاً لا أعلم لأنه من النادر أن يقوم الثنائي بكسر القواعد |
| Bu kadar genç bir adamın böylesine tutkuyla konuşması enderdir. | Open Subtitles | من النادر على شاب مثلك أن يتحدث بهذا الشغف |
| Çok enderdir. | Open Subtitles | إنه نادر جداً استمعوا |
| Rwasundi. Çok enderdir. | Open Subtitles | روساندي , نادر جداً |
| enderdir ama görülmemiş değildir. | Open Subtitles | هذا نادر لكنّه موجود. |
| Çok enderdir, açıklanamaz. | Open Subtitles | نادر جداً المبرر |
| Doğru bir politikacı enderdir. | Open Subtitles | السياسي الصادق نادر. |
| Rahatsızlığa değer bir evlilik enderdir. | Open Subtitles | زواج يستحق المشقة نادر. |
| Bu çok enderdir. | Open Subtitles | هذا نادر جدا |
| Benim için hiçbir önemi yok ama... bu gibi anlar oldukça enderdir. | Open Subtitles | فلا أهمية لها عندي، لكن من النادر للقدر |
| Ve bizim bir adaya 12 ila 18 ay izlemeden yaklaşmamız çok enderdir, ama geçen gece... | Open Subtitles | وانه من النادر حتى ان نجد مرشح لذلك فلدينا "تدريب" لذلك ... مدته صل 12 او 18 شهر لكن لنتحدث في ليلة اخرى |