| Tabii efem. Hallederiz. endişe etmeyin, olur? | Open Subtitles | سنفعل ذلك يا سيدي, سنهتم بالأمر لا تقلقوا, إتفقنا؟ |
| Onlar sadece cadılar için tarama olan bu sondalar, millet, endişe etmeyin. | Open Subtitles | لا تقلقوا بشأن هذه المحققات هم فقط يفتشون عن ساحرات |
| - Peter, ...bir solukta " bana oy verin" ve "federal hükümete geri ödemede endişe etmeyin" diyemez | Open Subtitles | صوتوا لي وبنفس الوقت لا تقلقوا حول تسديد ديون الحكومة |
| Sizi kullanmaya çalışacak ama endişe etmeyin ne olur ne olmaz diye size koruyucu büyü yaptım. | Open Subtitles | سوف يحاول إستغلالكم, لكن لا تقلقوا لقد وضعت تعويذة حماية عليكم تحسباً لذلك |
| Lütfen oğlunuz için endişe etmeyin, dostlarım. | Open Subtitles | أرجوكم لا تقلقوا على أبنكم يا أصدقائى |
| endişe etmeyin. Teşekkür ederiz. | Open Subtitles | فلذا لا تقلقوا بشأنها , شكرا للمعلومية |
| endişe etmeyin, yalnızca tuvalete gitmiştim. | Open Subtitles | لا تقلقوا ، ذهبت للحمـام و حسب |
| Akabinde Birleşik Devletler Atom Enerjisi Komisyonu'ndan bir açıklama geldi: Bu serpinti konusunda endişe etmeyin. Göğüs filmi çektirirken maruz kaldığınızdan fazlası değil." diyordu. | Open Subtitles | وبعدها صدر بيان من لجنة الطاقة :الذرية بالولايات المتحدة محتواه هو جوزيف روتبلات عالم بريطاني لا تقلقوا من هذا الغبار الذري فإنه لا يعرضكم" "إلى أكثر مما تعرضكم إليه أشعة الصدر السينية |
| FDA hakkında endişe etmeyin. Paranın çözemeyeceği mesele yoktur. | Open Subtitles | و لا تقلقوا بخصوص الـ (إف دي إيه) لا يوجد شيء لا تستطيع النقود حله |
| Sorun değil. endişe etmeyin. | Open Subtitles | لا بأس لا تقلقوا |
| endişe etmeyin çocuklar. İyiyim. | Open Subtitles | لا تقلقوا يا رفاق ، أنا بخير |
| Millet, endişe etmeyin. | Open Subtitles | يا رفاق لا تقلقوا حيال الأمر |
| Arcade oyuncuları geliyor. endişe etmeyin. | Open Subtitles | اللاعبون قادمون لا تقلقوا |
| endişe etmeyin, arkadaşlar. Benim bir çözümüm var. | Open Subtitles | لا تقلقوا يا أصدقاء فلدي الحل |
| endişe etmeyin. | Open Subtitles | لا تقلقوا |
| O.Ç.T.'yi endişe etmeyin.. | Open Subtitles | (لا تقلقوا على (أي إم تي |