| Sen yaptın. Ron'la benim duvardan geçmemizi sen engelledin. | Open Subtitles | لقد كان أنت، أنت منعت الحاجز من السماح لي ولـ رون بالعبور |
| Az önce ömür boyu sürecek kâbusları engelledin. | Open Subtitles | أنت منعت للتو كوابيس تكفي لعمر كامل |
| Senden sekiz bin keseceğim. Son veznedardan para almamı engelledin. | Open Subtitles | أنا أطالبك بـ 8 آلاف دولار التي منعتني من أخذها من آخر أمين |
| Onu öldürmemi neden engelledin? | Open Subtitles | لماذا منعتني من قتلها جاوبني طالما لاتزال حيا |
| Bir çocuğu öldürmeyi reddetmekle kalmayıp onun kendisini öldürmesini de engelledin ki bu benim sorunumu da, senin sorununu da ve görünen o ki elemanın sorununu da kökten çözecek bir durumdu. | Open Subtitles | وإنما أيضا منعته من الانتحار الذي كان يمكن أن يحل مشكلتي والذي كان يمكن أن يحل مشكلتك |
| - Hadi, Bones. - Ama Dr. Brennan'ı engelledin. | Open Subtitles | هيا بونز صحيح لكنك قاطعت الدكتورة برينن |
| - Hayır, hayır. Sen erişimimi engelledin. | Open Subtitles | لا، لا، لا، أنتِ حجبتِ ولوجي |
| Daha yeni Porterların bizim yaşadığımız korkunç kaderi yaşamalarını engelledin. | Open Subtitles | لقد منعتِ بورتر من المعاناة من نفس المصير الذي عانيناه |
| Zıt Flash'ın anneni öldürmesini mi engelledin? | Open Subtitles | منعت البرق المعاكس من قتل أمك؟ |
| - Hapse girmesini engelledin. | Open Subtitles | لقد منعت الفيدرالين من سجنه |
| O emrimin gerçekleşmesini engelledin. | Open Subtitles | أنت منعت هذا الأمر من التنفيذ |
| O emrimin gerçekleşmesini engelledin. | Open Subtitles | أنت منعت هذا الأمر من التنفيذ |
| ..artık kendi kendime iş yapabiliyorum. Ve oğluma nasıl mastürbasyon yapıldığını.. ..öğrettiğim için hapse girmemi engelledin. | Open Subtitles | أعني، لقد آمنت أنّه بإمكاني أن أنجح، ولقد منعتني من دخول السّجن وتعليم ابني كيفية الإستمناء. |
| Direksiyonu tutmamı engelledin. | Open Subtitles | لأنك منعتني من السيطرة على المقود |
| Neden beni engelledin? | Open Subtitles | فلم منعتني من ذلك؟ |
| Bile bile hastanedeki çocuğunun yanına gitmesini engelledin. | Open Subtitles | أنّك منعته من زيارة طفلته الراقدة في المستشفى. |
| - Doktor gelmesini engelledi, komutan. - Sen engelledin, Lawrence. | Open Subtitles | الطبيب منعه من الحضور - أنت منعته يا ( لورنس ) - |
| O bir travmaydı. Onu engelledin. | Open Subtitles | لقد كانت صدمة ، لقد منعته |
| - Hadi, Bones. - Ama Dr. Brennan'ı engelledin. | Open Subtitles | هيا بونز صحيح لكنك قاطعت الدكتورة برينن |
| Gerçek kaderimizin yaşanmasını engelledin. | Open Subtitles | لقد قاطعت مصيرنا الحقيقي |
| - Hayır, hayır. Sen erişimimi engelledin. | Open Subtitles | لا، لا، لا، أنتِ حجبتِ ولوجي |
| Ama sen bunun olmasını engelledin. | Open Subtitles | لكنك منعتِ ذلك |