| Işığımı engelliyorsun. | Open Subtitles | والآن لو سمحت, أنت تحجب الضوء عني. |
| - Dostum, prizi engelliyorsun. | Open Subtitles | يا صديقي، أنت تحجب مقبس الحائط |
| Şimdi çekil önümden. Güneşimi engelliyorsun. | Open Subtitles | والآن ابتعدي عن طريقي فأنت تحجبين آشعة الشمس |
| Mükemmel planlarımı engelliyorsun ama bu işten güzellikle kurtulamayacaksın. | Open Subtitles | أنت تعيق خططي المقدسة . لكنك لن تنجين بذلك يا جميلتي . |
| Görüşümü engelliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعترض الشاشة |
| Beni engelliyorsun, Alexander. | Open Subtitles | إنك تعيقني يا (أليكساندر) |
| Bu sorun olur mu? Hayır olmaz. Sadece banyo kapısını engelliyorsun. | Open Subtitles | لا بالتأكيد إنك فقط تسد باب الحمام |
| Görüşümü engelliyorsun, pislik. | Open Subtitles | أنت تحجب عني الرؤية،أيها الحثالة . |
| Yaratıcılığımı engelliyorsun baba. | Open Subtitles | أنت تحجب إبداعي يا أبي |
| Tabelaları engelliyorsun! | Open Subtitles | ابتعد انت تحجب المنظر |
| Güneşimi engelliyorsun. | Open Subtitles | أنت تحجب أشعة الشمس |
| Ahbap, ışığımı engelliyorsun. | Open Subtitles | يا صاح، أنت تحجب ضوئي |
| Işığımı engelliyorsun. | Open Subtitles | إنّك تحجب الضوء عليّ. |
| - Görüşümü engelliyorsun. | Open Subtitles | رجاءً, أنتِ تحجبين عنّي الرؤية |
| Güneşimi engelliyorsun. | Open Subtitles | هل تعلمين ، أنت تحجبين الشمس عنى |
| Işığımı engelliyorsun. | Open Subtitles | إنك تحجبين الضوء عنّي |
| Hadi! Kaldır kıçını! Trafiği engelliyorsun. | Open Subtitles | هيّا ، تحرك من مكانك إنك تعيق المرور |
| Uçuş hazırlıklarımı engelliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعيق الإقلاع بالرحلة |
| Ayrıca arkadaşının kısmetini engelliyorsun. | Open Subtitles | وأنت أيضاً تعيق صديقك |
| Trafik akışını engelliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعترض جريان حركة السير |
| Beni engelliyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تعيقني |
| Inmemi engelliyorsun | Open Subtitles | أنت تسد الطريق |
| Üstümü değiştirmemi neden engelliyorsun? | Open Subtitles | لم تمنعيني من نزع هذه الملابس؟ |