| Ensesinde bir zil var. Çalınca, "Benim hatam" diyor. | Open Subtitles | إسحب الحلقة في خلف رقبته وهو يذهب، أسف |
| Ensesinde ufak bir yara deliği bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا ثقباً صغيراً على رقبته |
| "Annenin Ensesinde bir ağız var ve sürtük şöyle çiğniyor." dediğinden beri. | Open Subtitles | تماما عندما قلت امك لديها فما على مؤخرة رقبتها وهي تمضغ هكذا |
| Karanlık şeyin izleri büyükannemin Ensesinde var. | Open Subtitles | الحدة عندها علامات من الأشياء المظلمة على رقبتها ترجمة كينو878 العرب اليوم |
| Birisi onu Ensesinde bir bandajla hastanenin acil girişinde bırakmış. | Open Subtitles | شخص ما تركه في الخارج عند غرفة الطوارئ مع ضمادة على مؤخرة عنقه |
| Kurban önden vurulmuş, ama Ensesinde ve gömleğinde kırmızı damlalar fark ettim. | Open Subtitles | اطلق النار على الضحية من الأمام، لكنني لاحظت قطرات حمراء صغيرة عند مؤخرة كل من عنقه و قميصه |
| Genç bayan sürekli geliyor, Ensesinde barkot olan bu çocukları bulmak için soruyorum. | Open Subtitles | إلى أن أتت هذه الفتاة الشابة التي طلبت منه مساعدتها في إيجاد مجموعة من الأطفال يحملون شرائح مشفرة على أعناقهم |
| Sadece onun Ensesinde bir çeşit barkot olduğunu söyledi. | Open Subtitles | عدا أنها تملك شفرة مرمزة على عنقها من الخلف |
| Adamın Ensesinde kurdeşen olduğunu kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | كان للرجل خلايا نحل على رقبته. |
| Diğeri ise, Conan'a acaip benzeyen, Ensesinde yıldız dövmesi olan biriydi. | Open Subtitles | الآخر يشبه "كونان البربري" "لديه وشم نجمة على رقبته. |
| Şüpheli daima Ensesinde olduğunuzu hissetmeli ve yeni kurbanı olabilecek her Amerikalı kadın köşe başlarında kendilerini koruyacak polisleri görebilmeli. | Open Subtitles | هذا المشتبه به بحاجة الى الشعور بأنفاسك على خلف رقبته طوال الوقت و أي أمرأة أميركية هناك في الخارج و التي تشعر بأنها الضحية التالية |
| Ensesinde bir dövme ve uzun siyah saçları vardı. | Open Subtitles | ثمة وشم على رقبته و شعر أسود طويل |
| Karanlık şeyin izleri büyükannemin Ensesinde var. | Open Subtitles | الحدة عندها علامات من الأشياء المظلمة على رقبتها |
| Annenin Ensesinde bir ağız var ve şöyle çiğniyor. | Open Subtitles | امك لديها فما على مؤخرة رقبتها وهي تمضغ هكذا |
| Omzunda yeni yapılmış bir ejderha dövmesi Ensesinde bir Om sembolü var, kolunun ön kısmında sarmaşıklar ve çeşit çeşit çiçekler var. | Open Subtitles | لديها وشم حديث لأسد مجنح على كتفها وكلمه هندية على رقبتها ونبات على ساعدها من الزهور |
| - Ensesinde düzensiz kesikler. - Kenarlarında kızarıklık ya da yanma yok. | Open Subtitles | جروح غير النظامية على مؤخرة رقبتها. |
| Ellerinde Ensesinde A dövemesi olan birinin bu soygunu yaptığına dair kasetler var. | Open Subtitles | لديهم أشرطة تظهر رجلاً لديه وشم "أ" على مؤخرة عنقه |
| Joe'nin Ensesinde bir çip var. | Open Subtitles | جو حصلت على رقاقة في عنقه. |
| Genç bayan sürekli geliyor, Ensesinde barkot olan bu çocukları bulmak için soruyorum. | Open Subtitles | إلى أن أتت هذه الفتاة الشابة التي طلبت منه مساعدتها في إيجاد مجموعة من الأطفال يحملون شرائح مشفرة على أعناقهم |
| Düşmesi, Ensesinde gerçekten büyük bir yara açtı. | Open Subtitles | وترك هذا الجرح ندبة كبيرة للغاية في مؤخرة عنقها |