| Laboratuvarımda şunu yaptık: insanları, para kullanarak erdemli ya da ahlaksız olmaya doğru kışkırttık. | TED | فما قمنا به في المخبر هو أننا كنا نغري الناس بواسطة الفضيلة والرذيلة بإستخدام المال |
| Tam ve erdemli hayat yaşayanlar kendi yıldızlarına döner diğerleri ise yeryüzüne döner. | Open Subtitles | وأولئك الذين يعيشون حياة كاملة و صالحة يعودن الى وطنهم النجمة الأصلية بينما يعود الآخرين إلى الآرض |
| Yukarıda her bir erdemli ruh için küçük noktalar var. | Open Subtitles | إنهم حصلوا على أماكن صغيرة مختارة هُناك لكل روح مستقيمة. |
| Bay Jonas, şimdi bu kitabı, çok zarif ve çok erdemli Leydi Katherine'e ithaf etmek istiyor. | Open Subtitles | السيد جونز أراد الآن أن ..يهديه لصاحبة أكبر كرم وصاحبة كل خير لسموها، السيدة الفاضلة الملكة كاثرين |
| Tanrı, insanlığın 36 erdemli kişi var olduğu sürece yaşamasına izin verecek. | Open Subtitles | سيبقي الله على الجنس البشري طالما هناك 36 صالحاً في العالم |
| Verona onunla övünüyor. erdemli ve saygılı bir genç diye. | Open Subtitles | انه مثل شهم البلاط و لقول الحقيقة فان فيرونا تتفاخر به لأنه فاضل و شاب مهذب |
| Valkürler, savaş alanın üzerinde uçup, erdemli bir şekilde ölecek olanları seçerlerdi. | Open Subtitles | ، يطرنّ الفتيات الأسطوريات بساحة المعركة ليختاروا الميت الصالح |
| Yalnızca erdemli bir kadın, onun yaptığını yapar ve bu hale gelebilirdi. | Open Subtitles | المرأة الصالحة فقط كانت لتفعل ما فعلته هي ولا ذنب عليها |
| Bu sabırlı ve erdemli hanıma verdim; Sizler de tanık oldunuz, teşekkürler. | Open Subtitles | التي كانت ترى لي أن أقدم نفسي بعيدا لهذا معظم المرضى ، والحلو ، وزوجته حميدة. |
| erdemli bir toplum, ancak zekanın ve hayal gücünün ortak çabasıyla mümkündür. | TED | إنجاز الفضيلة المدنية ويرتبط لإستخدامات الفكر والخيال في إجتماعهم الأكثر تحديا. |
| Baban şerefiyle yaşayacak. Namı ebediyete kadar sürecek. O erdemli biri. | Open Subtitles | وتخطي أيام أبيكِ وصيت العمر السرمدي، بحق شرف الفضيلة |
| Bizleri, erdemli bir yaşam sürüyormuşuz gibi hissettirecek derslerle dolu. | Open Subtitles | مليئة بالمواعظ التي تجعلنا نشعر أننا نعيش حياة صالحة |
| Elimden geldiğince erdemli bir hayat yaşamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ...يحاول الحياة كـ حياة صالحة بقدر المستطاع |
| Hayattaki yolumuz erdemli olmalıdır. | Open Subtitles | سُبُلنا في الحياة يجبُ أن تكون مستقيمة أحثّكِ على العودة للمنزل والنظر في المرآة |
| Şu anda değiliz, burada erdemli ufak bir yardım iyi olabilir. | Open Subtitles | في حالة نحن لسنا، نحن يمكن أن نستعمل a مساعدة مستقيمة إلى حدّ ما هنا. |
| Senin kadar erdemli olduğumu iddia edemem ama benimde ilkelerim var uğruna ölmeye hazır olduğum inançlar... | Open Subtitles | لا أستطيع أن أدعي أن يكون الفاضلة كما كنت. لكن أنا أيضا لدي مبادئ، المعتقدات التي أنا على استعداد للموت من أجل. |
| Fakat erdemli mağduru oynama. | Open Subtitles | لكن لا تلعبي دور الضحية الفاضلة |
| - Kapı çalma sesi falan duymuyorum. - Gösterişçi olmayın, erdemli olun! | Open Subtitles | لا أسمع طرقاً لا تكن مغروراً كن صالحاً |
| Yüce Mikado erdemli insan ülkemizi yönetmeye başladığında genç adamları dizginleyecek bir şey denemeye karar kıldı. | Open Subtitles | امبراطورنا العطيم، رجل فاضل عندما بدأ بالحكم أصر على وضع خطة |
| erdemli insan gerçekten kol kanat gerenin Tanrı olduğunu bilir! | Open Subtitles | الرجل الصالح يعلم أن حمايته الخاصة تأتي من الله |
| - Billy, erdemli bir hayat yaşamak için asla geç değildir diyor. | Open Subtitles | - يقول " بيلي " أنه لا يفوت الأوان أبداً -على الحياة الصالحة |
| Bizimkinden daha az ve belki de daha erdemli. | Open Subtitles | لا أقل وربما أكثر حميدة من بلدنا. |
| Size parçası olduğunuz büyük ve erdemli savaşınız kadar büyük bir mücadele sunuyor. | Open Subtitles | لقد أبرزت صراعك كجزء من معركة كُبرى فاضلة. |
| Asil dostum aç insanların erdemli olduğunu unutmuş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | . يبدو صديقنا النبيل قام بنسيان تلك الرجال الجياع المستقيمون |
| erdemli havalarını bırakmamı söyledikten hemen sonra. | Open Subtitles | بعدما طلبت منّي أن أُوقف نفاقي |
| Kızınız güzel ve erdemli Bianca'ya Talip olduğum için. | Open Subtitles | لا تجعل نفسي الخاطب لابنتك ، بمعزل بيانكا وعادلة وفاضلة. |
| Belki ben Osric ile konuşup, ona amacımızın erdemli olduğunu anlatabilirim. | Open Subtitles | رُبَّمَا أنا يُمْكِنُ أَنْ أتحدث مع * أوسريك * وأُقنعُه بأنّ سببَنا مستقيمُ |
| Bizler senin erdemli gücüne aracılık ediyoruz ancak! | Open Subtitles | نقف هنا كأدوات لسلطة عدلك |