| İnsan var olduğundan beri, dünya tarihi boyunca, katı erkeklik ritüelleri süregelmiştir. | Open Subtitles | منذ بداية البشرية إلى يومنا هذا و الرجولة لها طقوس واضحة المعالم |
| Erkek çocuklarının sosyalleşmesini, ve bu güncel sonuçlara yol açan erkeklik tanımlarını nasıl değiştirebiliriz? | TED | كيف يمكننا تغيير التنشئة الاجتماعية للفتيان وتعريفات الرجولة التي تؤدي إلى هذه النتائج الحالية؟ |
| erkeklik ifadeleri öne çıkarılarak kendi kendilerini ideal savaşçı olarak göstermeyi seçtikleri bu yol benim ilgimi çekmişti. | TED | أصبحت مهتمة بالطريقة التي يختارونها لتقديم أنفسهم، هذا التعبير الصريح عن الرجولة ومفهوم المقاتل. |
| Bu geçici erkeklik eksikliği olarak sayılabilecek şeyin yerine geçebilir. | Open Subtitles | أوَتعلمين، هذا يُعوّض ما يُمكن إعتباره بلحظة قلّة رجولة وجيزة جداً. |
| Sadece erkeklik gururun ve hislerin biraz incindi. | Open Subtitles | أنت فقط تدع كبرياءك الرجولي و مشاعرك المتأذيه .. |
| erkeklik cazibenle dişiyi tuzağa düşürüyorsun. | Open Subtitles | بكل بساطة تستعمل حيلك الرجولية لتوقع الهدف النسائي في شباكك |
| Artık zamanı geldi Yeşil Baba. erkeklik sınavı istiyorum. | Open Subtitles | أنا الآنبلغت عمرا ايها الاب و اطلب ان يجرى لى اختبار الرجولة |
| Bu senin aramızdaki gizli adın, ama yine de kendine seni heryerde çağırabileceğimiz bir erkeklik ismi bulman gerek. | Open Subtitles | هذا إسمك السري بين قواتنا لكن عليك أن تختار إسم الرجولة والذى سنناديك به علنا |
| Ve erkeklik ihtirasımı tamin etmek için öldürmek ve kazanmak için. | Open Subtitles | ومن أجل إشباع رغبة الرجولة في القتل والإنتصار |
| Bazı kültürlerde, üçüncü meme erkeklik gücünün işareti olarak kabul edilir. | Open Subtitles | في بعض الثقافات ، الحصول على حلمة ثالثة هي إحدى علامات الرجولة |
| Bir kadının mutluluğunu çalmak erkeklik mi? | Open Subtitles | وهل من الرجولة السيطرة على سعادة امرأة ضعيفة؟ هل من الرجولة الاختفاء من الحقيقة في الحياة؟ |
| Yani diyorsun ki erkeklik kökleşmiş ve irrasyonel. | Open Subtitles | اذن انت تقول ان الرجولة متأصلة و غير منطقية |
| Faşistler İspanya'yı eziyor, siz erkeklik taslıyorsunuz. | Open Subtitles | الفاشيون يسحقون بأسبانيا وانتما تتبارون اختبار الرجولة الفاشيون يسحقون بأسبانيا وانتما تتبارون اختبار الرجولة |
| Çorba, sandviç ve erkeklik gururu bırakmamak. Annemin eskiden yaptıkları gibi. | Open Subtitles | شوربة, سندويتشات وكـسر رجولة تماماً مثل الذي اعتادت أمي تحضيره |
| Pekâlâ, bütün bu "erkeklik" durumları, bir anda bu kısa devreler eskiden olan "belki de kardeşlerime danışmalıyım" durumunu ortadan kaldırmış mı oldu yani? | Open Subtitles | إذاً، هذا العمل الرجولي وهذا الإجتماع القصير هو نفسه الذي نُسمّيه، جولة استشارة الأخوات المترابطات، أليس كذلك؟ |
| erkeklik gururunu incitmek istemem. | Open Subtitles | لم أرد أن أهين كرامتك الرجولية |
| Böylece, en müzikal penisler yayılarak böceklerdeki erkeklik organında seri bir evrimin öncüsü olacaktır. | TED | بهذه الطريقة، تنتشر جينات الأعضاء الذكرية الأكثر موسيقية، مؤدية إلى تطور سريع للقضبان الحشرية. |
| erkeklik, subjektifliğin son derece radikal olan kabusvari boyutundan kaçıştır | Open Subtitles | الذكورة هرب من أكثر الجوانب تطرفاً للجانب الكابوسي من الذاتية |
| Cinsel kimlik bir spektrumdur, bir yanda erkeklik diğer yanda ise dişilik vardır. | TED | الهوية الجنسية هي طائفة مع الذكورية من ناحية والأنوثة هنا من ناحية أخرى. |
| Her talebim yerine getirildiğinde... buruşuk erkeklik... kalıntılarınla tekrar birleşeceksin. | Open Subtitles | سيتم جمعك مع البقايا الذابلة من رجولتك عندما تقوم بتنفيذ كل مهمة اوكلها لك |
| Galiba erkeklik hormonlarım fazlaca. | Open Subtitles | ربما لدي هورمونات ذكرية كثيرة أو سبب آخر |
| erkeklik için kılıç oyunundan biraz daha fazlasına ihtiyaç var sanırım. | Open Subtitles | أظن أن بالرجولة ما هو أكثر من اللعب بالسيف |
| Bence erkeklik eğitiminin yapılacağı yerde hazırlıklar var. | Open Subtitles | أعتقد أن العمل قائم في المكان السري حيث الفتية يتدربون للرجولة |
| Bitkinin erkeklik organı ve dişi organı burada. Ama bakın erkeklik organı ve dişilik organı mikroskoptan nasıl görünüyorlar. | TED | هنا السداة و مدقة الزهرة. لكن أنظر إلى السداة والمدقة كيف تظهر في المجهر. |