| Annemle babam ben daha doğmadan önce eroine başlamışlar. | TED | قبل أن أولد، بدأ كل من والدي باستخدام الهيروين. |
| eroine alışınca, ağrı kesiciler bir boka yaramıyor. | Open Subtitles | عندما تعتاد علي الهيروين لا تؤثر فيك المسكنات |
| - O da mı gitti? eroine başladı. | Open Subtitles | أدمن الهيروين, ظل يدخل المستشفى و يخرج خمس أو ستة مرات |
| Oyuncularınızdan biri de esrardan eroine geçmiş. | Open Subtitles | و كذلك فقد أدمن أحد نجومك الهيرويين بدلا من الماريجوانا |
| eroine kesin ulaşımı vardır. | Open Subtitles | لقد كان بالتأكيد لديه الصلاحية للوصول للهيروين. |
| Rich'le birlikte olmak gibi bir eroine sahip olamayacağı için bilinçaltı onunla olan anılarından bir metadon seçti. | TED | وبما أنها لم تستطع الحصول على الهرويين لتكون مع ريتش في الواقع، اختار عقلها اللاواعي مسكّن الميثادون لذكرياتها معه. |
| eroine başladı. Beş altı defa Lexington'a yattı. | Open Subtitles | أدمن الهيروين, ظل يدخل المستشفى و يخرج خمس أو ستة مرات |
| Yani, ottan eroine kadar istediğiniz her şeyi alabilirsiniz,. | Open Subtitles | أعني أنك تستطيع أن تحصل على أيّ شيء تريده من الحشيش إلى الهيروين |
| Hayal gücü geniş olan eroine kapılan gazeteci. | Open Subtitles | المراسل بالخيال الكبير الذي وقع في حبّ أسلوب حياة الهيروين الأنيق. |
| Morfinden eroine çevirmek için, on beş dakika daha lazım. | Open Subtitles | ومن المورفين إلى الهيروين أستغرق مني 15 دقيقة آخرى |
| CIA 60lar'da sizi eroine alıştırdı, 80ler'de de kokaine. | Open Subtitles | اللمخابرات المركزية قامت بجعلكم تدمنون على الهيروين في الستينات و الكوكايين في الثمانينات |
| Kurbanın eroine nasıl el koyduğuna dair kanıtım yok. | Open Subtitles | لقد قدمت بالفعل أنه لا دليل على أن الضحية إحتفظ بذلك الهيروين |
| Tarattım. Bir kilo eroine karşılık geliyor. | Open Subtitles | أجريت فحصا عليه , وتبين أنه كيلو من الهيروين |
| Senin bu dünyada eroine çeviremeyeceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيئ بالعالم بالنسبة لك، ليس بإمكانك التفكير به سوى الهيروين. |
| Botoksu boş ver. Ben eroine başlayacağım. | Open Subtitles | انسي عمليات التجميل ساستعمل الهيروين مباشرة |
| Bu eroine bağlı nöropati olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون هذا إلتهاب الكلى بسبب الهيروين |
| Önce tecavüz edilir, sonra eroine alıştırılır en sonunda da köle diye satılırlar. | Open Subtitles | يتم اغتصابهن ثم يدمن على الهيروين ثم يبيعهن كالعبيد |
| Bu şeyin sıvı eroine batırılıp batırılmadığına iddiaya girmek ister misin? | Open Subtitles | بكم تراهنين أن هذا الشيء منقوع في الهيروين السائل؟ |
| Çünkü eroine batırılmış 50 sterlinlik battaniyeleri sen koydun. | Open Subtitles | لأنك وضعت 50 رطلاً من البطانيات المنقوعة في الهيروين بداخلها |
| Oyuncularınızdan biri de esrardan eroine geçmiş. | Open Subtitles | و كذلك فقد أدمن أحد نجومك الهيرويين بدلا من الماريجوانا |
| Charlie, senin yüzü olmayan bir tedarikçin var. Mikey, sende de eroine ihtiyacı olan bir adam. | Open Subtitles | "تشارلى" لديها مُوزع بدون وجه و أنت يا "مايكى" لديك رجل يحتاج للهيروين |
| Şimdi eroine bağımlısın. | Open Subtitles | - الآن ستدمن على الهرويين |
| Eroin bağımlısının neden eroine ihtiyacı olduğunu anlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع فهم لماذا مدمن الهروين يحتاج للهروين |