| Seçimi ertelemek için bunların devamında halk güvenliği sağlanmalı. | Open Subtitles | نسأل عما إذا كان من الأفضل لتأجيل الانتخابات في مصلحة السلامة العامة. |
| Efendim, bu Majesteleri'nin seyahatini ertelemek için geçerli bir sebep olamaz mı? | Open Subtitles | سيدي, أليس هذا مبرراً جيداً لتأجيل رحيل جلالتها؟ |
| Bu Kaveri yama'nın yolculuğunu ertelemek İçin güzel bir adım. | Open Subtitles | هذه خطوة جيدة لتأجيل سفر كافيرياما |
| Çünkü bu gazeteyi seviyorum ve çöküşünü ertelemek için elimden gelen her şeyi yaparım. | Open Subtitles | لأنني احب هذه الصحيفة فسأفعل كلما في قوتي لتأخير زوالها |
| Ve bunu daha fazla ertelemek için yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | .ولا يوجد شيء بأستطاعتنا ان نقوم به لتأخير هذا |
| O zaman bu oturumu ertelemek için hiçbir neden göremiyorum. | Open Subtitles | لذا لا أرى حاجة لتأجيل هذه الجلسة |
| ertelemek için bir sebep yok. | Open Subtitles | ليس هناك سبب لتأجيل |
| Ama kapsamlı bir inceleme yapmadan önce Annie'nin görevden alınmasını ertelemek için elimde harika bir veri var. | Open Subtitles | ولكن يمكننى عمل شئ جيد لتأجيل وقف (آنى) حتى يمكننا النظر فى المزيد |
| - Her halükârda, ...bu infazı ertelemek için artık bir neden yok. | Open Subtitles | لا سبب لتأجيل الإعدام أكثر |