| eski sevgili çatışması. | Open Subtitles | مسألة الحبيبة السابقة |
| Durduk yere silaha sarılan eski sevgili... | Open Subtitles | "الحبيبة السابقة المحبة لاطلاق النار" |
| Sevgili olma konusunda kötü olduğumu biliyordum da eski sevgili olma konusunda çok daha beter olduğumun farkında değildim. | Open Subtitles | أعرف أنني كنت حبيب سيء ، لكن لم أعرف أنني سأكون حبيب سابق أسوء بكثير |
| Bu sadece sıradan,en yaygın iki afrodizyakla doldurulmuş, alelade eski sevgili seksi... | Open Subtitles | إنها مجرد علاقة عادية مع حبيب سابق تغذيها بأكثر العقاقير إثارة ، مع البغض والإزدراء المتبادل |
| Seninde onun dairesinden ve "eski sevgili alanından" çıkman gerekiyor. | Open Subtitles | ويجب أن تغادري شقّته " وتبتعدي عن " منطقة الحبيب السابق |
| Sorunlu eski sevgili? | Open Subtitles | مشكلة خليلة سابقة معقّدة؟ |
| Çoğu zaman eski sevgili diyorsam eski sevgili çıkar. | Open Subtitles | كما تعرفين, في معظم الوقت أعتقد ان الصديق السابق هو الصديق السابق |
| Kafayı sıyırmış bir eski sevgili olmadığından emin olalım. | Open Subtitles | أصدقاء الضحية, معارفها تأكد أن هذا ليس عمل حبيب سابق غَضِبَ |
| Teknolojiye yatkin tum tanidiklarinizin bir listesi belki bilgisayar muhendisligi okumus bir eski sevgili olabilir... | Open Subtitles | حول الذين تعرفونهم و لهم خبرات في التكنولوجيا ربما حبيب سابق لديه ديبلوم في علوم الحاسوب ؟ |
| eski sevgili olaylarının kolay olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن الامر ليس سهلاً دائماً مع حبيب سابق |
| Hepsi eski sevgili hizmetinin bir parçası. | Open Subtitles | هذا كله جزء من خدمة الحبيب السابق |
| Genellikle kötüye giden bir ilişkiden ortaya çıkıyor. Vazgeçilen kontrol manyağı eski sevgili reddedilmeyi kabullenemeyip size fiziksel olarak zarar veremeyince başka silahlar kullanıyor: cep telefonu ve laptoplar. | TED | عادة ما ينتج عن علاقة بائت بالفشل حيث يكون الحبيب السابق المهجور متسلطا لا يستطيع تقبل الانفصال لذلك حينما لا يكون بإمكانهم وضع أيديهم على جسدك يقومون باستخدام أسلحة أخرى: الهواتف الخلوية والحاسوب النقال |
| Böyle suçların altından hep eski sevgili çıkar. | Open Subtitles | في هذه الجرائم دائماً يكون الصديق السابق. |
| Sadece bir proje. Bir. Ve bir de sinir bozucu eski sevgili. | Open Subtitles | إنه فقط مشروع واحد و صديقة سابقة مزعجة، تخطي ذلك |
| Ayrıca bu kesinlikle... her eski sevgili/misafirin duymak isteyeceği şeydir. | Open Subtitles | بالواقع, إنّها بالضبط ما يرغب بسماعه كلّ خليل سابق مُستضاف. |
| Belki Peyton herhangi bir eski sevgili değildir ve bunu herkes biliyordur. | Open Subtitles | ربما لان بايتون ليست كأي حبيبة سابقة والكل يعرف ذلك |