| Anlatmaya çalıştığım şey, bize bilgilerini anlatmak isteyebilecek Eskiler'den bir tek kişi ile daha önce karşılaşmadık bile, ve başka bir galakside onlara ait gelişmiş bir uygarlık olabilir. | Open Subtitles | لم نلتق بأحد حي من القدماء مستعد لمشاطرتنا المعرفة بلا مقابل قد يكون ثمة حضارة متقدمة في مكان ما في مجرة أخرى |
| Yükselmiş Eskiler'den biri olduğunu ve insan şeklini aldığını söyleyen biri. | Open Subtitles | وهو يدعي أنه من القدماء وقد انحط ليتخذ شكلاً بشرياً |
| Eskiler'den öğrendiğimize göre, Ori inananları yükseltmiyor. | Open Subtitles | عرفنا من القدماء أنهم لا يرفعون مقام أتباعهم |
| Biliyorsun, Eskiler'den biri olarak, sana yalan söylemem. | Open Subtitles | تعرف أنني لن أكذب كوني من القدماء |
| Eskiler'den on bin yaşında birini tanımıyorum ben. | Open Subtitles | لا أعرف أحد عمره 10,000 سنه من القدماء |
| Yarbay Mitchell bulduğumuz adamın Eskiler'den olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول العقيد (ميتشيل) إن الرجل الذي وجدناه ليس من القدماء |
| - Sen yükselmiş Eskiler'den birisin. | Open Subtitles | أنت من القدماء المترقين - أنا - |
| - Demek Eskiler'den değil. | Open Subtitles | -ليس من القدماء إذاً |