| Sürekli olarak aynı aptal espriyi yapmaya devam mı edeceksin? | Open Subtitles | أستلقي تلك النكتة الغبيّة في كل مرّة طرأ فيها هذا؟ |
| isin asli ben espriyi anlamamistim. Yani uzun yillar sonra ancak anladim. | Open Subtitles | المشكلة هي, أنني لم أعي النكتة أقصد, ليس قبل مرور سنوات لاحقة |
| Bu espriyi anlarsan sokakları da anlarsın. | Open Subtitles | , إذا فهمت تلك المزحة فستفهم كيفية العودة إلى الشارع |
| Karımı al... lütfen. Hey, sonunda bu espriyi anlıyorum. | Open Subtitles | خذ زوجتي، رجاءً، أخيراً، فهمت هذه المزحة |
| Ah, bu oyunu her oynadığımızda bu espriyi yapmak zorunda mısın? | Open Subtitles | أيجب عليك إعادة هذه الدعابة في كل مرة نلعب فيها هذه اللعبة |
| Bugün bu espriyi iş yerinde yaptım. İş yerindeki en komik adam benim. | Open Subtitles | لقد استخدمت هذه النكته في العمل اليوم أنا أطرف رجل في المكتب |
| Hayır, espriyi anlamak için bu ayrıntıyı bilmen gerek. | Open Subtitles | لا، هذا الجزء المهم من القصة الذي يجب أن تعرفيه لتفهمي مغزى النكتة |
| espriyi sana ben söyleyeyim bari. Goril ağaçtan düşünce... | Open Subtitles | ،دعيني أخبركِ بمغزى النكتة .. عندما يسقط الغوريلا من الشجرة |
| Hep öyle olur. Amacım desteyi tamamlamak. espriyi buraya sokabilirsin. | Open Subtitles | آمل أن أحصل على تشكيلة كاملة، القي النكتة الشهيرة |
| Firavun bu espriyi cenazesinde söylememi emretmişti. | Open Subtitles | أمرني الفرعون أن اقول هذه النكتة في جنازته |
| Güzeldi. Daha önce bu espriyi duymamıştım. | Open Subtitles | جميل , لم أسمع بهذه النكتة من قبل في الحقيقة |
| Ve nasıl oluyor da aynı aptal espriyi üçüncü defa anlattığında da beni güldürebiliyorsun? | Open Subtitles | وكيف ما زلت تضحكني بعد أن تخبرني نفس النكتة الغبيه للمرّة الثالثة؟ |
| Yapma, tatlım, bir gülücük ver bana. Hayatım boyunca bu espriyi yapmak için bekledim. | Open Subtitles | هيا يا عزيزي، اضحكي إنتظرت طيلة حياتي لأقول هذه المزحة |
| - Kendi ipini kendin çekiyorsun, dostum. - Söyle gitsin işte espriyi. | Open Subtitles | ـ فقط اخبرني المزحة ـ حسناً ، هل أنتِ مستعدة؟ |
| Vay be. Bu espriyi her duyduğunda altına sıçıyor. | Open Subtitles | واو انه يتغوط كل مرة يسمع فيها هذه المزحة |
| - Ayda en az bir kere bu espriyi yap. - Hayırdır? | Open Subtitles | أنت تقول هذه المزحة على الأقل مرة بالشهر |
| Bu espriyi denizdeyken düşündük. Yani sadece oynaşmıyorduk. | Open Subtitles | كتبنا تلك الدعابة ونحن في الماء، لم نقضِ وقتنا كله في اللعب |
| Bu espriyi bu masada oturan başka bir grup için yapsaydım Yobaz olmakla suçlanırdım. | Open Subtitles | لو قلت تلك الدعابة فى وجود مجموعة آخرى و قدمتها على تلك الطاولة كانوا سيدعوننى , متعصبة |
| Biliyorum, bu espriyi bir ay kadar önce düşünmüştüm ama yapacak fırsat bulamamıştım. | Open Subtitles | أنا أعلم ولكنني فكرت في هذه النكته قبل 3 أشهر وانتظرت حتى يأتي الوقت المناسب |
| Bu espriyi kimden duyduğunu öğrenebilmek için uzun zamandır yoldayız. | Open Subtitles | لقد سافرنا لمسافة طويلة. لنكتشف من أين سمعت هذه النكت. |
| Umarım deminki espriyi duymuşsunuzdur, duymanızı istedim çünkü. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّكم سَمعتم تلك النكتةِ. والتي كنت أعني أن تسمعوها |